Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4065 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16993 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : BOZDOĞAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2012NUMARASI : 2011/95-2012/190Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece hapis hakkı tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece hapis hakkı tanınmak suretiyle el atmanın önlenmesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 328 parsel sayılı taşınmazda davacının dava dışı dışı kişiler ile birlikte paylı mülkiyet hükümlerine göre paydaş olduğu, davacının 1/6 payı intikal,2/6 payı ise satış suretiyle edindiği ve taşınmazın 1912 m2 lik kısmının davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.Davalı, çekişme konusu taşınmazda kullandığı kısmı 16.08.1981 tarihli harici satış sözleşmesiyle satın aldığını o tarihten itibaren taşınmazı iyiniyetli olarak kullandığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Hemen belirtilmelidir ki, tapuda kayıtlı olan bir taşınmazın TMK 706, BK 213 ve 2644 sayılı tapulama kanununun 26. maddeleri hükmü uyarınca, resmi olarak yapılmayan satışına değer verilemez. Ne var ki, haricen satın alma olgusu satın alan bakımından TMK’nun 994. maddesi ve 10.07.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bedelden kaynaklanan kişisel hak sağlar. Bu durum da, bedel ödenmedikçe taşınmazı haricen satın alanın taşınmazdan tahliye edilmesi istenemez. Başka bir ifade ile değinilen kişisel hak kural olarak satın alan yararına taşınmazı kullanma bakımından hapis hakkı sağlayacağı kuşkusuzdur.Genel ilke bu olmakla birlikte davalının taşınmazı haricen satın aldığı kişi ile davalı arasındaki sözleşme ye dayalı harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakkını kendi bayiine karşı ileri sürebileceğinden davacının mülkiyet hakkı karşısında haricen satın almaya ( kişisel hakka) değer verilemez. Böylesi bir durumda davalının haricen satın almadan kaynaklanan hapis hakkına sahip olmayacağı da açıktır.Bu durumda TMK’nun 683. maddesinden kaynaklanan davacının mülkiyet hakkına değer verilerek mutlak olarak davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.