Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4063 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2041 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : ŞİŞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2006NUMARASI : 2003/981-564Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak miras bırakanlarının .parsel sayılı taşınmazdaki payını torunu olan davalıya mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak satış suretiyle temlik ettiğini, murisin satmaya ihtiyacının olmadığı gibi, davalının alım gücünün bulunmadığını ileri sürüp, davalı adına olan kaydın iptali ile tüm mirasçıların adına tescilini istemişlerdir.Davalı, taşınmazın gerçek bedelini miras bırakana ödeyip, satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimiun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacıların miras bırakanlarının parsel sayılı taşınmazdaki payını muvazaalı ve terekeden mal kaçırma amacıyla torunu olan davalıya satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek iptal ve tüm mirasçılar adına tescil isteği ile eldeki davayı açmışlardır.Dava, terekeye döndürülmesi isteğine ilişkin olup, dava dışı mirasçı Mustafa'nın bulunduğu sabittir.Öyleyse, davada terekenin temsil ettiği söylenemez.Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur. M.K.nun 701-703 maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin ( ortaklığın ) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde malikler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, M.K.nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) halinde mülkiyetin bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. M.K.nun 702/2 maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, nevarki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (ll.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir. Somut olayda,elbirliği ( iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, davaya katılmayan ortakların olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.4 2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.