MAHKEMESİ: BEYLİKOVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/02/2012NUMARASI: 2011/35-2012/8Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı H..E.. tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup;mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Bilindiği üzere; tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten, son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, 1086 sayılı HUMY'nın 388, 6100 sayılı HMK'nın 298. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 1086 sayılı HUMY'nın 389., yine 6100 sayılı HMK.'nın 298. maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.Ne varki, uygulamada 1086 sayılı HUMY'nın 381.maddesinin son fıkrasının 6100 sayılı HMK.'nın 294.maddesinin getirdiği ayrıcalı??a dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağı geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.İşte bu gibi hallerde, tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz. Somut olaya gelince kısa kararda olmayan "3-Men kararının M..yönünden davalı parsel olan 113 ada 3 parsel ve 114 ada 5 parsel sayılı taşınmaz için, Davalı H..E.. yönünden 114 ada 16 ve 19 parsel sayılı taşınmaz için, N..E.. yönünden ise 171 ada 5 parsel için olduğuna ..''şeklinde bir hüküm kurulmuştur.O halde, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek gerekçeli karara kısa kararda bulunmayan 3. fıkra eklenmek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.