Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 406 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12775 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : KURŞUNLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/06/2009NUMARASI : 2008/13-2009/53Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edilen çekişme konusu taşınmazın davalı adına yazıldığını ileri sürerek, 13 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan kaydının iptali ile kadastrodaki niteliği ve miktarıyla Hazine adına tescilini istemiştir.Davalı, taşınmazın Hazine ile ilgisinin olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .......raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 13 parsel sayılı taşınmazın tarla cinsi ile davalı adına kadastro çalışmaları sırasında 29.8.2007 tarihinde tespit edilip,19.10.2007 yılında kesinleştiği ve davalı adına sicil kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Davacı, dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tespit edildiği halde, her nasılsa askı ilanı sırasında davalı adına yazıldığını belirtip, kaydın iptali ile kadastro çalışmaları sırasındaki vasıf ve miktar ile adlarına tescilini istemiştir.Çekişmeli taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına yazıldığı ancak listenin askıya çıkartıldığı sırada davalı adına yazıldığı , taşınmazın davalı tarafından kullanılmadığı, keşif sonrası adına bilirkişi raporları ile de, taşınmazın bir bölümünün ham toprak özelliğini taşıdığı, bir kısmının ise tarım arazisi olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda taşınmazın niteliği itibari ile tescile tabi olduğu gözetildiğinde kadastro tespitinde olduğu gibi tek parça olarak Hazine adına tescil edilmesi gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, taşınmazın tek parça olarak tesciline karar verilmesi gerekirken bir bölümünün tarla niteliğiyle bir bölümünün ise ham toprak cinsiyle tesciline karar verilmesi doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.