Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4046 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14807 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ : KASTAMONU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/09/2011NUMARASI : 2009/532-2011/354Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mütevellisi olduğu davacı vakfın mülhak vakıf olduğunu, vakfiyesinde belirtilen bir kısım taşınmazlarının bulunduğunu, ancak vakfa ait olduğu halde . ada . parsel sayılı Han vasıflı taşınmazın odalarının bir kısmının hisseli olarak davalı idare adına bir kısmının ise dava dışı şahıslar adına tapuda kayıtlı olduğunu, çekişme konusu odalardan bir kısmını satarak, bir kısmının ise taviz bedelleri alınarak davalının elden çıkartığını ve bu şekilde sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, davalının paydaşı olduğu odaların tapusunun iptali ile davacı vakıf adına tesciline, öte yandan satış ve taviz bedelleri uyarlanarak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı süresi geçtikten sonra dava açıldığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının vakıf hukuku çerçevesinde bir talep hakkının bulunmadığı, davalının taşınmaz bedelleri ile taviz bedelleri mal edinmek suretiyle haksız kazanç elde ettiğinin ortaya konulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali - tescil ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 295 ada 2 parsel sayılı avlulu kargir A.E.H.'nın 3.9.1969 tarihinde kadastro tespitine istinaden davalı adına kayıtlı olduğu, taşınmazın alt katında 26 oda, üst katında 29 odanın yer aldığı, A harfinden Z harfine kadar isimlendirilen bu odaların tapuda ayrı sahiplerinin bulunduğu, davacı; sözkonusu taşınmazın mütevellisi olduğu davacı vakfa ait olduğunu, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı vakıf adına tescil istekli Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/64 Esas sayılı açtığı davanın derdest olduğunu, öte yandan bu taşınmazda yeralan ve davalı adına müstakilen kayıtlı 13 odanın tapusunun iptali ve vakıf adına tescili için yine Kastamonu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/408 Esas sayılı açılan davanın kabul edildiğini ve dereceattan geçerek kesinleştiğini, handaki odalardan alt kat 2/G, 2/J, 2/S, 2/Ş, 2/T, 2/U, 2/Ü, 2/V, 2/Z ile, üst kat 2/F1, 2/J1, 2/V1, 2/Y1 ile isimlendirilen odaların bir kısım hisselerinin davalı adına, bir kısım paylarının ise 3. şahıslar adına çeşitli sebeplerle kayıtlı olduğunu, öte yandan gerçekte davacı vakfa ait olduğu halde handaki bir kısım odaların ise taviz bedelleri alınarak bir kısım odaların ise satılarak davalı idare tarafından dava dışı şahıslara mülkiyet hakkının devredildiğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı çekişme konusu odalarının tapusunun iptali ile davacı vakıf adına tesciline, satış ve taviz bedellerinin de uyarlanarak tahsiline karar verilmesini talep ederek eldeki davayı açtığı görülmektedir. Bilindiği üzere; bir taşınmazın vakfiye kapsamında kalması ve vakıf malı olması durumunda vakfı adına tescili gerekeceği kuşkusuzdur.Dosyaya yansıyan kayıtlardan; aynı taşınmazda bulunan ve davalı idare adına kayıtlı olan 13 adet odanın vakfa ait olduğu gerekçesi ile davacının açtığı tapu iptal ve tecil isteğinin Kastamonu Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/408 Esas sayılı dosyasından kabul edildiği ve kararın kesinleştiği görülmektedir. O halde eldeki dava bakımından taşınmazın davacı vakfa aidiyeti konusundaki kesinleşen hükmün bağlayıcı olacağı tartışmasızdır. Kaldı ki davacı 295 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, davacı vakfa ait olduğu gerekçesi ile tapusunun iptali ve tescil istekli aynı mahkemenin 2009/64 Esas sayılı dosyasından dava açıldığını ve halen derdest olduğunu bildirmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; davada tazminat isteğinin yanısıra bir kısım odalar hakkında tapu iptal ve tescil isteği de bulunduğu halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmiş değildir. Öte yandan; yapılan araştırma ve uygulama, uyuşmazlığı tam olarak aydınlatmaya ve doğru bir hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; çekişme konusu odaların kadastro tespiti sırasında tapu kayıtlarının revizyon gördüğü, revizyon gören bu tapu kayıtlarının bir kısım iktisap sebeplerinde “R.H. M.E. vakfından iken 2762 Nolu Vakıflar Kanunu'nun 27. maddesi mucibince taviz bedelinin alındığı ve Vakıflar Memurluğunun satışından tescil edildiğine ” dair açıklamaların yeraldığı, ancak bu kayıtların ve dayanak belgelerinin ilk tesisinden itibaren getirtilerek mahalline uygulanmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; çekişme konusu odaların kadastro tespitlerine uygulanan tapu kayıtlarının ilk tesisinden itibaren tüm geldilerinin ve revizyon gören tapu kayıtlarına dayanak tüm belgelerin tapu sicil müdürlüğü, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, davalı idare ve temin edilebilecek diğer yerlerden getirtilmesi, eski yazı olan belgelerin tercüme ettirilmesi, mahallinde yöreyi iyi bilen yaşlı ve yansız yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile uygulama yapılması, tapu fen memuru veya harita mühendisi sıfat ve yeteneğini taşıyan uzman bilirkişi veya bilirkişilerden keşifte saptanan bilgi ve bulgulara uygun ve uygulamayı tam olarak yansıtan, infaza elverişli rapor ve kroki alınması, Kastamonu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/64 Esas sayılı dosyası ile 1995/408 Esas sayılı dosyasının da getirtilip değerlendirilerek çekişmeli taşınmazların davalı tarafından taviz bedeli alınarak veya satılarak elden çıkartılıp çıkartılmadığı hususları ile diğer talepler üzerinde durularak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetsizdir.Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.4.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.