MAHKEMESİ : SAKARYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/03/2009NUMARASI : 2008/209-2009/98Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanlarına ait çekişme konusu taşınmazların murisin vekili davacı E.tarafından davalıya teminat olarak verildiğini, davalının borca karşılık olarak verilen senet için icra takibi başlattığını, bu nedenle borca karşılık olarak verilen taşınmazların iadesinin gerektiğini ileri sürerek, pay oranında iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların iddialarını yazılı delil ile kanıtlayamadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, taraf muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2114, 2115 ve 2116 parsel sayılı taşınmazlar davacıların miras bırakanı M.ait iken M.in vekili davacı E.tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği ve davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, taşınmazı halen kullandıklarını ve E.'in davalıdan aldığı borca kar??ılık teminat olarak davalıya verildiğini, aralarında senet düzenlediklerini, ancak davalının senedi icra yolu ile tahsil yoluna gittiğini, taşınmazların iadesi gerektiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Davalı da savunmasında, davacılar E.ve A.'ın kendisinden borç aldıklarını, bunun karşılığında teminat olarak senet ve 2111, 2114, 2116 parsel sayılı taşınmazları verdiklerini, daha sonra 2111 ile 2115 nolu parseli takas ettiklerini belirtmiştir.Bilindiği ve 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere bu tür bir iddianın yazılı delil ile kanıtlanması zorunludur. Davacı taraf bu tür bir delil ibraz etmiş değildir. Ne varki, çekişmeli taşınmazların davalıdan alınan borcun teminatı olarak temlik edildiği ve bir de davacılardan A.'ın kefil, davacı E.'in de borçlu olduğu bir senet düzenlendiği davalının da kabulündedir. Nitekim, davalı alacağı için icra takibi başlatmış ise de dosya içeriğinden takibin akıbeti anlaşılamamaktadır. Çekişmeli taşınmazların teminat amaçlı temlik edildiği sabit ise de; davacıların tapuların iptali ile adlarına tescil isteyebilmeleri için Borçlar Kanununun 81.maddesi uyarınca öncelikle kendi edimlerini yerine getirmeleri zorunludur.Hal böyle olunca, borcun ödenip-ödenmediğinin araştırılması, ödenmemiş ise davacı tarafa aldığı borç para miktarını mahkeme veznesine depo etmesi için önel verilmesi yatırdığı takdirde bu paranın davalıya ödenmesi koşuluyla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, Borçlar Kanununun 81.maddesi hükmü gözardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.