Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 403 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 11862 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 08/06/2006NUMARASI: 2006/94-175 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu ..parselde bulunan depoyu davalının haklı bir neden bulunmaksızın kendisinin yurt dışında bulunmasından yararlanarak 2001 yılından itibaren kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesinden ve 2001 yılından itibaren keşfen belirlenecek miktarda ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalı, keşif sırasındaki beyanında bu yeri 2003 yılının mayıs ayında Fatma adındaki bir bayandan kiralayıp, .. yıllık kira parasını bu kişiye ödediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davacıya ait taşınmazı 2003 yılının mayıs ayından itibaren kullandığı gerekçeleri ile elatmanın önlenmesine ve 3.817,44 YTL ecrimilin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu .. parseldeki depo nitelikli bağımsız bölüme davalının elattığı sabittir. Elatmanın haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır. Öyleyse elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir reddine.Öte yandan, işgalin haksızlığın gözetilerek bir miktar ecrimisilin tayin ve tespiti gerektiğinde de kuşku yoktur. Davacı, ecrimisilin başladığı tarihi kanıtlamak için bir kısım tanıkları olduğunu dava dilekçesinde bildirmiş, ancak mahkemece tanıkların dinlenmesi konusunda gerekli işlemler için davacıya usulüne uygun önel verilmemiştir. Eksik soruşturma ile hüküm kurulması doğru değildir.Diğer taraftan, dava dilekçesinde belirtilen ve itiraza uğramayan dava değeri üzerinden davacı vekili yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken keşfen saptanan ancak yargılama aşamasında harcı tamamlanmayan değer gözetilerek fazla avukatlık ücretine hükmedilmeside isabetsizdir.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan eksiklikler gözetilmek suretiyle bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Tarafların belirtilen hususlara ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.1.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.