MAHKEMESİ: UŞAK 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 19/12/2006NUMARASI: 2006/14-376Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu ...parsel sayılı taşınmaza davalı Köy Tüzel Kişiliğinin su arkı geçirmek suretiyle tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakim.. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu .parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalı Köy Tüzel Kişiliğinin taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazın batısından geçen su arkını davacıya ait çekişmeli taşınmazın içerisine kaydırarak zararını oluşturacak şekilde elattığı ve ayrıca, 3091 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca Uşak Valiliği'nin 3.8.2005 gün ve 8 sayılı kararı ile davacı hakkında men kararı almak suretiyle muaraza yarattığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonunda elde edilen bilirkişi raporunda, davalının açmış olduğu su arkının kısmen davacının mülkiyet alanında kaldığı bildirilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı, bir kimseye malik olduğu eşya üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarruf etme ve yararlanma hakkını sağlar. Mülkiyet hakkının kapsamını belirleyen Türk Medeni Kanununun 683/1.maddesi hükmü bu düzenlemeye yer vermiş iken, aynı hükmün 2.fıkrası da, malikine mülkiyet alanına dışarıdan gelecek her türlü tehlikeleri def'etmek ve varsa tecavüzün önlenmesini isteme hakkı tanımıştır. Oysa, davalı somut olayda, mevcut su arkını genişletmek suretiyle hem fiilen davacının mülkiyet alanına tecavüz etmiş, hem de elde ettiği idari karar ile davacının mülkiyetinde bulunan taşınmazı kullanımına mani olmuş ve muaraza yaratmıştır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.