MAHKEMESİ : GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 09/10/2008NUMARASI : 2006/96-2008/394Taraflar arasında görülen davada;Davacılar,paydaşı oldukları 885 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki binanın bir bölümünü davalının haksız şekilde kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, çekişmeye konu bölümü dava dışı yükleniciden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı dava yoluyla tazminat isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, asıl davanın kabulüne,karşı davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Karar, davalı-karşı davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava, satış vaadi sözleşmesi düzenlenirken dava dışı yükleniciye ödenen bedel ile çekişme konusu daireye yapılan iyileştirme bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne, pasif husumet yokluğundan karşı davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazda davacıların kayden paydaş oldukları, davalının ise kayıtla bir ilgisinin bulunmadığı,ancak kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taşınmaz üzerinde yapılmakta olan binanın yükleniciye ait olacağı belirtilen (A) giriş birinci bodrum katta girişe göre sağ taraftaki daireyi dava dışı yükleniciden Gaziosmanpaşa 3.Noterliğince düzenlenen 6.11.2000 tarih 37056 yevmiye nolu taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle kaba inşaat halindeyken satın aldığı ve tasarrufunda bulundurduğu yüklenicinin edimini yerine getirmemiş olduğu gerekçesiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hükmen geriye etkili olarak feshedildiği ve kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, Medeni Yasanın 683. maddesi gözetilerek taşınmazla kayden ilgisi bulunmayan davalının çekişme konusu taşınmaza elatmasının önlenmesine ve bilimsel verilere uygun olarak belirlenen ecrimisile hükmedilmiş olmasında; dava dışı yükleniciye gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca ödendiği ileri sürülen bedelin tahsili isteğine ilişkin talebin kendi bayiine yöneltilmesi gerektiği ve bu sebeple karşı davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalı-karşı davacı N..'nin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Ancak, yukarıda da ifade edildiği gibi, davalının taşınmazda faydalı ve zaruri masraflar yaptığını ileri sürerek karşı dava yoluyla tazminat isteğinde bulunduğu görülmektedir.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununn 994. maddesi uyarınca iyiniyetli zilyet, geri vermeyi isteyen kimseden o şey için yapmış olduğu zorunlu ve yararlı giderleri tazmin etmesini isteyebilir.Somut olayda, davalının dava dışı yükleniciden satış vaadi sözleşmesiyle kaba inşaat halindeyken satın aldığı davaya konu daireyi oturulabilir hale getirdiği toplanan deliller ve tüm dosya kapsamıyla sabittir.Bu durumda, davacıların sebepsiz zenginleştikleri kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, karşı davacı N.'nin çekişme konusu dairede yapmış olduğu faydalı ve zaruri masrafların nelerden ibaret olduğunun ve değerlerinin belirlenmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Karşı davacı N.'nin bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,1.4.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.