Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3946 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2258 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/06/2006NUMARASI: 2001/364-270Taraflar arasında görülen davada;Davacı,kayden maliki bulunduğu .parsel sayılı taşınmazda imar uygulaması yapılarak oluşan ..ayrı parselden .ada .. parselin arıtma tesisi olarak belirlendiğini,daha sonra yapılan teknik araştırma sonucu .ada . parselin arıtma tesisi için uygun olmadığı anlaşılınca mevzi imar planında değişiklik yapılarak daha düşük kotta olan . ada .parselin arıtma tesisi alanına, .ada . parselin konut alanı olarak dönüştürüldüğünü, bu işlemler devam ederken kayıt maliki haline gelen davalıların muvafakat vermediklerinden mevzi imar planındaki değişikliğin tapuya tescil edilemediğini ileri sürüp mevzii imar planındaki değişiklik yapıldığının tespitine,çekişmenin giderilmesine ve davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile kooperatif adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar F..,T..ve Suhan,muvafakatleri alınmadan mevzii imar planında değişiklik yapıldığını,usulsüz işlemlere dava yoluyla geçerlilik kazandırılamayacağını,tapu iptalini gerektiren bir uyuşmazlık bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Diğer davalı,yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir.Mahkemece,çekişme konusu taşınmazın mevzii imar planındaki değişikliğin tapu sicil müdürlüğünce tapuya işlenmesi isteğinin reddinin idari işlem olup,ihtilafın idari yargı yerinde çözülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın yargı yolu nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmiştir.Karar,davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla,tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava,mevzi imar planında değişiklik yapıldığının tespiti,çekişmenin giderilmesi ve tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece,davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görev yönünden reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden,toplanan delillerden;çekişme konusu ...parsel sayılı taşınmazın 18.10.1995 tarihinde imar uygulamasına tabi tutularak .. ayrı parsel oluşturulduğu,yapılan uygulama ile, ..ada ..parselin arıtma tesisi alanı,.. ada .. parselin ise konut alanı olarak belirlendiği,daha sonra 04.12.1997 tarihli il idare kurulu kararı ve 05.12.1998 tarihli valilik oluru ile mevzi imar planında tadilat yapılarak .. ada .. parselin konut alanı,..ada ..parselin ise arıtma tesisi alanı olarak değiştirildiği ve bu işlemin kesinleştiği,mevzi imar planı tadilatı sicile yansımadan davalı ve dahili davalıların ...ada ...ve ....parsel sayılı taşınmazları 02.03.1998 tarihinde satış yoluyla edindikleri,anılan parsel maliklerinin muvafakati sağlanamadığından mevzi imar planındaki değişikliğin sicile işlenemediği anlaşılmaktadır.Gerçekten de,ana taşınmazdan imar uygulaması ile ifrazen oluşturulan çekişme konusu ..ada . parsel sayılı taşınmazın arıtma tesisi niteliği ile ortak alan olarak ayrıldığı, ..ada .parsel sayılı davacı kooperatife ait taşınmazın ise konut alanı vasfı ile belirlendiği,ancak 04.12.1997 tarihinde yapılan imar planı tadilatı ile çekişme konusu .. ada ..parselin konut alanına,.ada .parsel sayılı taşınmazın ise arıtma tesisi alanına dönüştürüldüğü,anılan idari işlemin kesinleştiği görülmektedir. Kaldı ki,anılan bu tadilatla ilgili imar işleminin iptali konusunda idari yargı yerinde açılan davanın da İzmir 3.İdare Mahkemesinin 07.05.2003 tarih,2002/397 Esas,2003/ 583 karar sayılı kararı ile redle sonuçlanıp kararın kesinleştiği de sabittir.Bu belirleme karşısında idari işleme dayalı olarak niteliği konut alanı haline getirilen ..ada .. parsel sayılı taşınmaz hakkında sicil kaydı oluşturulması gerekeceği ve sicillerin tutulmasının kamu düzeni ile ilgili bulunması ve dolu pafta sistemi hukuki sebebi karşısında taşınmazın sicilsiz bırakılamayacağı kuşkusuzdur. Bu tür bir isteğin ise dava yoluyla halledileceği açıktır. Böyle bir davanın da sicile yönelik olması sebebiyle genel mahkemelerde görülmesi ve karara bağlanması zorunludur.Hal böyle olunca;işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,10.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.