MAHKEMESİ: ANKARA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/09/2011NUMARASI: 2009/182-2011/344Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, bloke edilen bedelin hisseleri oranında davalılara ödenmesine, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalı B..D.. vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 13.11.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat K..Ç.. ile diğer temyiz eden vekili Avukat K..K.. geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilenler diğer davalı asiller gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava ve birleşen dava, imar parseline elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne, bloke edilen bedelin hisseleri oranında davalılara ödenmesine, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 36194 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacılar, bu taşınmaza komşu 36194 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ise davalılar adına kayıtlı bulunduğu, her iki parselin imar uygulaması sonucu oluştuğu, her iki imar parselinin geldisi olan kadastral parsellerden birisi olan 3424 ada 87 sayılı kadastral parselin Mamak Belediyesi adına kayıtlı iken 25.3.1985 tarihinde 248 m²'lik kargir mesken için davalı B..D..'a tapu tahsis belgesi verildiği, bir kısım davalıların ise imar parsellerinin öteki geldisi olan 3424 ada 94 parsel sayılı taşınmazda paydaş bulundukları, imar uygulamasından sonra davacıların parseline tecavüzlü duruma düşen gecekondunun davalı B..'e ait tapu tahsis belgesine konu yapı olduğu görülmektedir.Yerinde yapılan keşif sonunda, davalı B..'e ait gecekondunun imar öncesi kendisine tahsis edilen kadastral 87 sayılı parselde bulunduğu, imar uygulaması sonucunda yapının bir bölümün davacıların taşınmazına tecavüzlü hale geldiği, bu bölümün yıkımı halinde davalıya ait binanın geri kalan kısmının kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Mahkemece, kaim bedel ödenmek suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalı B..'in temyiz itirazlarına gelince; yıkım davasına konu olan gecekondunun davalılardan B..'e ait olduğu sabit olup kaim bedelin yalnızca bu davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, '' bloke edilen bedelin davalılara hisseleri oranında ödenmesine'' karar verilmiş olması doğru değildir.Öte yandan, kamusal bir uygulama olan ve kişilerin iradesi dışında gerçekleşen imar işleminden kaynaklanan dava nedeniyle davalıların harçtan sorumlu tutulamıyacağının düşünülmemesi de isabetsizidir. Davalı B..D...'ın, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalı B.. D.. vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenlerden alınmasına, 20.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.