Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3924 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2223 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : ARAKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/12/2006NUMARASI : 2006/30-250Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu .ada .. parsel sayılı taşınmazı davalının kendi arsası olmadığını bilerek bina yapmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürüp elatmasının önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemiştir.Davalı, dava konusu yeri kadastrodan önce O..Ç.isimli şahıstan paylı olarak satın aldığını ve Belediyeden aldığı ruhsata dayanarak iyiniyetle inşaatını yaptığını, üzerinde 3 katlı binası bulunduğunu ve 20 yıldır oturduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının iyiniyetli yapılandığı, binanın yıkımının fahiş zarar doğuracağı, davacının davalıya bina bedelini ödemeyi, davalının ise davacıya arsa bedeli ödemeyi kabul etmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece,yıkımın fahiş zarar doğuracağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden;özellikle dosyaya getirtilen kayıt örneğinden,dava konusu taşınmazın kayden davacıya ait . ada .nolu imar parseli olduğu, davalının imar öncesinde veya sonrasında taşınmazda kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı görülmektedir.Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapının davalı tarafından yapıldığı keşfen saptandığı gibi davalının inşaatı yapmakta haklı ve geçerli bir sebebinin bulunmadığı ve iyiniyetli olmadığı da anlaşılmaktadır. Öte yandan,davacı yargılama aşamasında arsa bedeli karşılığında çekişmeli yeri davalıya temlik etmeyi teklif etmiş,ne varki, davalı bu teklifi kabul etmemiştir.Ayrıca, dava konusu yapının tamamlanmamış, inşaat halinde olduğu, korunmasında ekonomik yarar bulunmadığı da açıktır.Hal böyle olunca, kayda üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,10.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.