MAHKEMESİ : SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2005NUMARASI : 2004/950-606Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ölüm tarihinde annase M,. B...in nüfusuna kayıtlı olmadığını, nüfus kaydının düzeltilmesi için açılan davanın kabul edilerek kesinleştiğini ve yeni veraset ilamı çıkarıldığını, ancak bu arada annesine ait ... ada ...parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümün mirasçılarına intikalinden sonra davalı kardeşine devredildiğini ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.Davalı, davacının kardeşi olduğunun doğru olduğunu, dairenin kendisine satışı sırasında davacıya da miras payı karşılığında bedel ödendiğini, davacının satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazdaki payını satmayı taahhüt ettiğini ve bedelini aldığını bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının iddiasını kanıtladığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ..'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; özellikle dosyaya eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden dava konusu taşınmazın M..B..adına kayıtlı iken ölümü üzerine mirasçıları H.., H.., E.. ve N..'a intikal ettiği, mirasçılardan H.. H.. ve E...'nin 25.10.1996 tarihli akitle miras paylarını diğer mirasçı davalı N..a temlik ettikleri görülmektedir.Davacı, miras bırakan M..B..in mirasçısı olduğu halde mirasçılığının gizlendiğini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.Gerçekten de, açtığı hasımlı veraset ilamında davacının miras bırakan M...n mirasçısı olduğu ve taşınmazda 1/5 oranında pay sahibi bulunduğu saptanmıştır.Mahkemece, bu olgu kabul edilmek suretiyle davanın, davacının payı oranında kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur.Ne varki, davacı N...O..in mirasçılığının belgelenmesinden önce davalı N..ile yapmış olduğu 6.7.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesinden anılan bağımsız bölümle ilgili olarak miras payını davalıya devrettiği ve bedelini aldığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 676.maddesine göre yazılı olarak yapılan paylaşma sözleşmesinin mirasçıları bağlayacağı keza, 677.maddesi hükmüne göre de, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin yazılı şekle bağlı olmak üzere geçerli olacağı tartışmasızdır. Bu durumda, sözü edilen satış vaadi sözleşmesi uyarınca davacının payını davacıya devrettiği ve bu devir işleminin yukarıda açıklandığı şekilde geçerli olduğu ve taraflarını bağlayacağı kuşkusuzdur. Oysa mahkemece bu olgular üzerinde durulmadan neticeye gidilmiştir.Öte yandan, davacı satış vaadi sözleşmesinde yazılı bedelin ödenmediğini ileri sürmüş ise de bunun ispatının davacıya ait bulunduğu ve ayrı bir dava konusu yapılabileceği de açıktır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.