Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3920 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2209 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : MANİSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/12/2006NUMARASI : 2001/426-479Taraflar arasında görülen davada;Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazı davalının ev yapmak suretiyle işgal ettiğini, taşınmazın ekonomik yarar sağlayacak hale geldiğini ileri sürüp davalının elatmasının önlenmesine ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı H... dava konusu yerin köyün ilk kuruluşundan bu yana atalarının kullanımında olduğunu, daha önce ekonomik kıymeti olmayan taşınmazı imar ihya ettiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın Kadastro Kanununun 18. maddesinde öngörülen ekonomik yarar sağlaması mümkün olan tescile tabi taşınmazlardan olduğu, davalının haksız müdahalesinin sabit bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkikın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü -KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davalılardan H.. H..B.. tarafından çekişme konusu yerle ilgili olarak daha önce açılan zilyetliğe dayalı tescil davasında taşınmaz üzerinde zilyetlik koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın 8.Hukuk Dairesince tescile konu taşınmazın fiilen aktif yol olduğunun keşfen belirlendiği gerekçesi ile bozulduğu bozmaya uyulmak suretiyle davanın reddine karar verilerek kararın kesinleştiği görülmektedir. O halde mahkemece anılan karar ve davalının çekişme konusu yere sahiplenmek suretiyle muaraza yarattığı gözetilerek temyiz eden davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine,Ne varki, davacı Hazine adına tesciline karar verilen dava konusu yerin yukarıda açıklanan ve kesinleşen kararda aktif yol olduğu belirlendiğine göre bu nitelikteki bir taşınmazdan ekonomik yarar sağlanamayacağı ve tescile konu edilemeyeceği açıktır.Bir başka ifade ile çekişme konusu yerin niteliği itibarı ile 3402 Sayılı Yasanın 18/1.maddesi kapsamında bulunduğu söylenemez.Öyleyse 3402 Sayılı Yasanın 18.maddesi gerekçe gösterilerek anılan bölümün Hazine adına tescili doğru değildir.Hal böyle olunca, 3402 Sayılı Yasanın 16/C maddesi hükmü gereğince tescil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle aksi yönde, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan sebepten ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.