MAHKEMESİ : KIRKAĞAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/07/2012NUMARASI : 2009/211-2012/165Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tazminat davası sonunda yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne; kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, ehliyetsizlik ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ,tescil ve manevi tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteği yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat isteğinin ise ; reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı A..'in, 15.12.2008 tarihinde kayden maliki olduğu 49 ada 5 ve 8 sayılı parselleri davalı Z..'ya ; 16.12.2008 tarihinde 49 ada 14 sayılı parseli davalı H..ve 230 ada 205 sayılı parseli davalı K..'e; 09.01.2009 tarihinde 230 ada 219 sayılı parseli davalı H.. ve 230 ada 234 sayılı parseli davalı A..'e; 21.11.2008 tarihinde 49 ada 9 sayılı parsel ile 16.12.2008 tarihinde 230 ada 212 sayılı parseli davalı S..'ya ve 05.11.2008 tarihinde 49 ada 23 sayılı parseli davalı E..'ya satış suretiyle temlik ettiği, bilahare davalılardan S.. tarafından anılan 230 ada 212 sayılı parselin 06.02.2009 tarihinde davalı H..'a; 49 ada 9 sayılı parselin ise 30.03.2009 tarihinde davalı E..'ye satıldığı, davalı E..tarafından da , çekişme konusu 49 ada 23 sayılı parselin 26.03.2009 tarihinde davalılardan A..'a satılarak devredildiği, davacı A..'in, dava konusu taşınmazların temlik tarihlerinde hukuki ehliyete haiz olmadığının Adi Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'ndan alınan 09.05.2011 tarihli raporla saptandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, ilk el davalılar Z.., H.., K.., H.. ve A.. bakımından davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. H.., A.. ve E.. dışındaki davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Davalılar H.., A.. ve E..'nin temyiz itirazlarına gelince;bilindiği üzere, hukukumuzda, diğer çağdaş hukuk sistemlerinde olduğu gibi kişilerin huzur ve güven içerisinde alış verişte bulunmaları satın aldıkları şeylerin ilerde kendilerinden alınabileceği endişelerini taşımamaları, dolayısıyla toplum düzenini sağlamak düşüncesiyle, alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bu amaçla Medeni Kanunun 2.maddesinin genel hükmü yanında menkul mallarda 988 ve 989. tapulu taşınmazların el değiştirmesinde ise 1023.maddesinin özel hükümleri getirilmiştir. Öte yandan bir devleti oluşturan unsurlardan biri insan unsuru ise bunun kadar önemli olan ötekisi topraktır İşte bu nedenle Devlet, nüfus sicilleri gibi tapu sicillerinin de tutulmasını üstlenmiş,bunların aleniliğini (herkese açık olmasını) sağlamış, iyi ve doğru tutulmamasından doğan sorumluluğu kabul etmiş,değinilen tüm bu sebeplerin doğal sonucu olarakta tapuya itimat edip, taşınmaz mal edinen kişinin iyi niyetini korumak zorunluluğunu duymuştur.Belirtilen ilke M.K.nun 1023.maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024.maddenin 1.fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tesçil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3 ncü kişi bu tesçile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür.Ne varki; tapulu taşınmazların intikallerinde,huzur ve güveni koruma, toplam düzenini sağlama uğruna, tapu kaydında ismi geçmeyen ama asıl malik olanın hakkı feda edildiğinden iktisapta bulunan kişinin,iyi niyetli olup olmadığının tam olarak tespiti büyük önem taşımaktadır. Gerçekten bir yanda tapu sicilinin doğruluğuna inanarak iktisapta bulunduğunu ileri süren kimse diğer yanda ise kendisi için maddi, hatta bazı hallerde manevi büyük değer taşıyan ayni hakkını yitirme tehlikesi ile karşı karşıya kalan önceki malik bulunmaktadır. Bu nedenle yüzeysel ve şekilci bir araştırma ve yaklaşımın büyük mağduriyetlere yol açacağı, kişilerin Devlete ve adalete olan güven ve saygısını sarsacağı ve yasa koyucunun amacının ilk bakışta, şeklen iyi niyetli gözükeni değil, gerçekten iyiniyetli olan kişiyi korumak olduğu hususlarının daima göz önünde tutulması,bu yönde tüm delillerin toplanıp derinliğine irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Nitekim bu görüşten hareketle "kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğin den (resen) nazara alınacağı ilkeleri 8.ll.l99l tarih l990/4 esas l99l/3 sayılı İnançları Birleştirme Kararında kabul edilmiş, bilimsel görüşlerde aynı doğrultuda gelişmiştir. Somut olaya belirtilen ilkeler ışığında bakıldığında, mahkemece, ikinci el durumundaki kayıt maliki davalılar H.., A.. ve E..'nin edinimlerinde iyiniyetli olup, olmadıkları yönünde hükme yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve incelemenin yapılması, adı geçen davalıların iyiniyetli olup olmadıklarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması; toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalılar H.., A.. ve E..'nin, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene gere verilmesine, 20.03.2013 tarihinde oyburluğiyle karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Ziynet eşyası-belirsiz alacak davası
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2014/13262
KARAR NO : 2015/5108
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MALATYA 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/626-2014/180
DAVACI :
DAVALI :
Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı Da
Sigortasız Çalıştırılan İşçinin İşçilik Alacakları İçin Hizmet Tespit Davası Açmaya Zorlanamayacağı
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca
incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009-
07/03/2011 tarihleri arasında ça
TEMYİZ HARCI • NİSBİ HARCA TABİ DAVA MAKTU HARCA TABİ DAVA
Taraflar arasındaki “fazla mesai alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muratlı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.09.2010 gün ve 2009/61 E., 2010/224 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?