Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3895 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 406 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: KUMLUCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 08/07/2008NUMARASI: 2006/393-2008/336Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden paydaş olduğu 1096 parsel sayılı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın narenciye ürünleri toplamak, serayapmak suretiyle elattıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, N.... aleyhine açılan davanın husumetten reddini savunmuştur. Diğer davalı, davacı aleyhine verasetin iptali ve yargılamanın yenilenmesi davalarının derdest olduğunu, anılan davaların eldeki dava sonucunu etkileyeceğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 31.3.2009 Salı günü saat 9.15'de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 1096 parsel sayılı taşınmazda, davacının dava dışı Mehmet Songur ile birlikte hükmen paydaş olduğu anılan yerde davalıların kayda dayalı bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır.Davalılar, dava konusu taşınmazda fuzuli şagil olmadıklarını, taşınmazın davacıya hükmen tesciline ilişkin 1993/115-132 karar sayılı Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş ilamına karşın yargılamanın yenilenmesi isteğinde bulunduklarını savunmuşlarsa da çap iptale kadar geçerli olup, yıkımına karar verilen seraların sabit yapı niteliğinde olmadığı gözetildiğinde davalıların tasarrufunun haklı ve geçerli bir nedene dayandığı söylenemez.Belirlenen bu olgular karşısında, elatmanın önlenmesi, yıkım ve haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisil isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalıların, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, dava 12.000.-YTL değer gösterilmek suretiyle açılmış, 18.2.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile 2.753.-YTL arttırılmış olup, toplam 14.753.-YTL üzerinden harç alınmış, taşınmazın keşfen belirlenen değerine göre harç ikmali yargılama sırasında yapılmadığına göre vekalet ücretine esas alınması gereken miktar 14.753.-YTL olması gerekeceği açıktır.Hal böyle olunca; yargılama sırasında harcı tamamlanmayan taşınmazın değeri üzerinden davacı yararına fazla avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.