Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3882 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1591 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ : GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2007NUMARASI : 2005/266-2007/364Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 1193 ada 5 parsel sayılı taşınmazda bulunan 11 nolu daireyi davalıların haksız olarak işgal ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalılar, dava konusu dairenin dava dışı yükleniciye ait yerlerden olduğunu, dairenin yüklenici tarafından davalı N....’a satıldığını,N..’ın da diğer davalı S...’e kiraya verdiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davalıların kayden davacıya ait bağımsız bölüme elattıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile davalıların elatmasının önlenmesine, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava çaplı taşınmazda bulunan bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden kayden davacıya ait 5 parseldeki 11 sayılı bağımsız bölüme davalıların haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın ve davacının tapu kaydından kaynaklanan ayni hakkına değer verilerek elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.O halde, davalının temyiz itirazları yerinde değilidir.Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince; davacı çekişme konusu 11 nolu bağımsız bölümü 22.9.2003 tarihinde edinmiştir.Davalıların ise taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmamaktadır.O halde, çaptan kaynaklanan davacının ayni hakkı gereğince davalıların taşınmazı kullanmalarının haklı ve geçerli bir nedeninin bulunmadığı açıktır. Buna göre kötü niyetli zilyedin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden de davalıların sorumlu tutulacağı tartışmasızdır.Öte yandan, davalıların varsa kişisel hakları için kendi bayilerine karşı ileri sürebileceklerinde de kuşku yoktur.Hal böyle olunca, belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu istek bakımından ret kararı verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.3 .2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.