Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3854 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2095 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/10/2006NUMARASI : 2006/133-244Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakanı C..tarafından Bolu ilinde bulunan ..ve . parsel sayılı taşınmazların ikinci eşinden olan oğlu davalıya mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazalı olarak temlik edildiğini ileri sürüp, tapunun iptali ile mirasçılar adına tescilini, olmazsa tenkis istemiştir.Davalı, yetkisizlik itirazında bulunmuştur.Mahkemece, miras bırakanın son ikametgahının Üsküdar da bulunduğu davanın orda görülmesi gerektiği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili olmazsa tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece,yetkisizlik kararı verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;kayden davalının malik olduğu ..ve ..parsel sayılı taşınmazların Bolu ili sınırları içinde ve aynı yer tapusunda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı miras bırakan tarafından çekişmeli taşınmaz kaydının davalıya intikali işleminin kendilerinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, davada ileri sürülen iddianın murisin ölüme bağlı tasarrufundan kaynaklandığı kabul edilerek Türk Medeni Kanununun 576. madde hükmü gereğince taraflar arasındaki çekişmenin murisin son ikametgahı mahkemesi olan Kadıköy Mahkemelerinde görülmesi gereğine değinilerek dava yetkisizlikle karara bağlanmıştır. Gerçekten de, miras bırakanın vasiyet (TMK.531 md.) veya miras mukavelesi (TMK.545 Md.) şeklinde yapmış olduğu ölüme bağlı tasarruflarının iptali konusunda açılan davaların Türk Medeni Kanununun 576/2. maddesi hükmü uyarınca son ikameti mahkemesinde görülüp karara bağlanacağı tartışmasızdır Oysa, iddianın içeriğine göre; davadaki istek,miras bırakanın ölüme bağlı olarak gerçekleştirdiği tasarrufun iptali ile ilgili olmayıp, hukuksal dayanağını Borçlar Kanununun 18. maddesi ve 1.4.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararından alan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğidir.O halde, davanın bu nitelendirilmesine göre yetkili mahkemenin tayininde gözetilmesi gerekli olan yasal düzenlemenin Türk Medeni Kanununun 576/2. maddesi hükmü değil H.U. M.K.’nun 13. maddesi hükmü olacağı kuşkusuzdur.Bilindiği üzere,muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili davaları taşınmazın aynına yönelik olup,taşınmazın fiilen bulunduğu yer mahkemesinde açılması ve görülmesi zorunludur. Bu yetki kuralı kesin olup,kamu düzeniyle ilgili ve davanın her aşamasında mahkemece res’en gözetilmesi gerekli bir usul kuralıdır.Hal böyle olunca,işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.