Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3840 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15671 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIMTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı; maliki olduğu 12 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından beton dökülmek ve yol olarak kullanılmak suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davacıya ait taşınmaza müdahaleleri olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, kayden davacıya ait taşınmaza müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kagir ev ve avlu vasıflı 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, komşu 13 parsel sayılı taşınmazda ise davalıların paydaş bulundukları kayden sabittir. Bilindiği ve 6100 sayılı HMK 297/2 maddesinde düzenlendiği üzere hüküm sonucu kısmında; istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Somut olaya gelince; mahallinde yapılan keşif sonucunda fen bilirkişileri tarafından ibraz edilen rapor ve eki krokide tecavüzlü alanın “A” harfi ile gösterildiği, ne var ki mahkemece infazda tereddüt oluşturacak biçimde inşaat bilirkişisi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Hâl böyle olunca, davacının elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından 6100 Sayılı HMK’nun 294,297/2 (1086 sayılı HUMK’nun 381 ve 388/son) maddeleri gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda hüküm oluşturulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, çekişmeli alan ile ilgili olarak açıldığı belirtilen tapu iptal ve tescil istekli dava da değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken anılan hususun gözardı edilmesi de isabetsizdir.Davalıların temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.