Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3828 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1459 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ: BODRUM 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/05/2006NUMARASI: 2001/264-2006/267Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı Hazine, çekişme konusu 820 parsel sayılı taşınmazın önünde bulunan 30 m2 lik bölümünün kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, terkin ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığının belirlendiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Asıl ve birleştirilerek görülen dava tapu iptali ve sicil kaydının terkini ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut kayıt ve belgelerden asıl davanın davalılarının dava tarihinden önce ölmüş oldukları ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı anlaşıldığına göre sonucu itibariyle doğru olan asıl davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Birleştirilen davaya gelince; davacı Hazinenin davalıların miras bırakanları adına tapuda kayıtlı bulunan 820 parsel sayılı taşınmaza bitişik 30 m2 lik bölümün kıyıda kaldığını, davalıların bu bölümü kullandıklarını ileri sürerek, bu bölümün kamu malı niteliğinde olduğunun tesbiti ile kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının saptanması ve bu bölüm üzerindeki muhdesatın sökülüp kaldırılması bu şekilde davalıların elatmasının önlenmesi isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece, yapılan uygulama sonucu, çekişmeye konu edilen yerin davalılara ait tapu (çap) kaydı kapsamı dışında kaldığı belirlenmek suretiyle terkin isteğinin reddine karar verilmiş olması da doğrudur.Davacı Hazine'nin bu yöne ve asıl davaya ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, mahkemece, yerinde yapılan uygulamaya dayalı olarak düzenlenen 24.1.2005 tarihli ek bilirkişi raporunda, 820 parsel sayılı taşınmaz ile kıyı kenar çizgisi arasında kalan ve 820 parselin önünde bulunan çekişmeye konu 30 m2 lik alanın zeminde karo taşları ile döşemesinin yapıldığı, bu yerin kaldırım ve yol olarak kullanılmakta olduğunun açıklandığı halde, karo taşlarını davalıların döşeyip, döşemedikleri, bu alanı davalıların kullanıp, kullanmadıkları yönünde bir araştırma ve soruşturmanın yapılmadığı görülmektedir.Hal böyle olunca, çekişme konusu alanda bulunan kaldırım taşlarının davalılarca döşenip döşenmediğinin, bu yeri davalıların kullanıp, kullanmadıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, bu yönde taraflarca bildirilecek tüm delillerin toplanması, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, sonucuna göre elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği konusunda bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturmaya dayalı olarak yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru edğiltir.Davacı Hazinenin, bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.