Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3806 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1103 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : KIRIKHAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/12/2007NUMARASI : 2007/399-2007/681Taraflar arasında görülen davada; Davacı N., kayden paydaş olduğu 86 parsel sayılı taşınmazda mevcut çiftlik evi, müştemilatı ve 30 dönüm tarla olarak sınırları belirlenmiş kısmın babasından intikal eden ve mirasçılar tarafından kendisine bırakılan yer olduğunu, 30 dönüm tarla ile diğer kısımlardaki paylarını davalı M...'a 3 yıllığına kiraladığını, kira süresi bitiminde davalının rızasıyla bu kez İ.... P...'a ,çiftlik evi ve 30 dönüm tarla ile diğer yerlerini kiraya verdiğini, ancak davalının 30 dönüm yerde hak iddia ederek 3091 Sayılı Yasa gereğince başvurusu üzerine idari mahkeme kararı alındığını, böylece davalının çekişme yönettiğini ileri sürüp; davalının dava konusu yere yaptığı haksız müdahalesinin ve el atma tehlikesi devam etmesi nedeniyle de çekişmenin önlenmesini, haksız el atma nedeniyle meydana gelen zararın tespiti ile davalıdan tahsilini istemiş, birleştirilen davanın ise reddini savunmuştur. Davalı (birl. dosya davacısı) M.,86 parsel sayılı taşınmazda paydaş bulunduğu, çekişmeli yeri davacının kardeşi olan H.'dan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın ve teslim aldığını, çekişmeli yerin çiftliğin bitişiğindeki 15 dönüm tarla olup, üç yıldır malik sıfatıyla zilyet olduğu bu yere davalıların sürmek suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp; el atmanın önlenmesi istemiş, asıl davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen kararın Dairece; “…Noksan soruşturmayla hüküm kurulmasının doğru olmadığına… “ değinilerek bozulması üzerine, bozma ilamına uyulmuş; tarafların fiil taksimi kanıtlayamadıkları davacı ve karşı davacının çekişmeli 86 sayılı parselde paydaş olup, kullandıkları yerler bulunduğu gerekçesiyle, asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştirBu kararın da temyizi üzerine “Dairece mahkeme tarafından bozmaya uyulduğu halde bozma ilamında belirtildiği üzere araştırma yapılmamıştır.”gerekçesiyle ikinci kez karar bozulmuş,yerel mahkemece bu bozma ilamına da uyularak asıl davanın kabulüne,birleşen karşı davanın reddine karar verilmiştirKarar, davalı tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Kemal Karanfil'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilip,gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, önceden kurulan hükmün Dairece bozulduğu ve bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.Çekişme, konusu taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve taşınmazda davacı, davalı ve dava dışı kişilerin de paydaş oldukları görülmektedir.Mahkemece, davacının pay oranında kabulüne karar verilmiştir. Oysa çekişme konusu taşınmazda davacının kullandığı yerin bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Diğer tarafından tüm paydaşları kapsar biçimde aralarında kullanım tarzını belirleyen harici taksim sözleşmesi bulunmadığı gibi taraflarca kabul edilip benimsenen fiili bir kullanma durumunun olmadığı da anlaşılmaktadır.O halde, davacı bakımından initifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin önem ifade edeceği açıktır. Oysa yapılan yargılama ile davacının kullandığı yer bulunduğu kabul edildiğine göre intifadan men olgusunun gerçekleşmediği gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulü yönünde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.