Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3781 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2358 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : KEMALPAŞA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/07/2006NUMARASI : 2005/80-340Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, paydaşı bulundukları .ada .parsel sayılı taşınmazın davalı paydaş tarafından etrafının tel çit ile çevrildiğini, kullanımlarının engellendiğini ileri sürerek paya vaki elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuşlardır.Dava, güvenlik açışından taşınmazın etrafının tel örgü ile çevrildiğini, davacıların kullanımlarının engellendiğini bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, intifaden men koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi 'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, çekişme konusu .ada .parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere olduğu, tarafların taşınmazda kayden paydaş bulundukları, davalının taşınmazın tamamının kullanımını engelleyecek biçimde etrafını tel örgü ile çevirmek suretiyle tasarruf ettiği böylece davacıların paylarına karşılık taşınmazda kullanabilecekleri yer kalmadığını ileri sürerek eldeki davayı açtıkları görülmektedir.Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamıyan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman istiyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Somut olayda, paydaşlar arası harici bir taksim sözleşmesi veya fiili kullanma biçimi oluşmadığı gibi, taşınmazın davacının kullanımını engelleyecek biçimde davalıtarafından etrafının tel örgü ile çevrildiği keşfen sabittir.Diğer yandan, Türk Medeni Kanununun 691/2.maddesine göre; olağan yönetim sınırlarını aşan ve paylı taşınmazın değerinin veya yarar sağlamaya elverişliliğinin korunması için gerekli bakım, onarım ve yapı işlerinde gözetilmesi gerekli aynı maddenin 1.fıkrasında öngörülen pay ve paydaş çoğunluğunun bulunması zorunludur.Çekişmeli taşınmazda bu yönde alınan bir kararında bulunduğu iddia ile kanıtlanmış değildir.Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.