Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3778 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3107 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : MİLAS SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 31/01/2012NUMARASI : 2011/908-2012/77Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacı, yol çalışması yapan davalının kendisine ait zeytin ağaçlarını kestiğini ve paydaş olduğu taşınmazlara toprak ve kaya yığdığını ileri sürerek el atmanın önlenmesi, yıkım ve zeytin ağaçlarının kaim bedelinin ödenmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.Ne var ki, dava dilekçesinde hangi taşınmazlar yönünden el atmanın önlenmesi ve yıkım istendiği açıkça belirtilmediği gibi dava değerinin talep edilen tazminat miktarı olan 5.650.00-TL olarak gösterildiği, bu değer üzerinden harç yatırıldığı, el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri hakkında bir değer gösterilmediği, yargılama sırasında bu istekler yönünden harç tamamlanmadığı ve hükümde de karar ve ilam harcının hükmedilen tazminat miktarı üzerinden belirlendiği görülmüştür.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen muhdesat(toprak, moloz vs.) değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınmasını veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış; değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini hükme bağlamıştır. 492 Sayılı Kanunun 32.maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağı vurgulanmış 30.madde hükmünde de "...muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. HUMK.' nun 409.maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle mahkemece sadece tazminat bedeli esas alınmak suretiyle karar ve ilam harcı alınması, el atmanın önlenmesi ve yıkım yönünden nisbi harç alınmaksızın davanın ikamesi ve yürütülmesi yasal olarak olanaklı değildir.Hal böyle olunca, elatıldığı iddia edilen taşınmazların tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, belirlenen taşınmazların tecavüzlü kısımlarının zemin değerinin ve yıkımı istenen muhtesatın değerinin tespiti ile bu değerler üzerinden, yukarıda değinilen ilkeler ve düzenlemeler gözetilmek suretiyle, harç ikmali yaptırılması, bu koşul yerine getirildiği takdirde davaya devam edilerek işin esasına girilmesi, soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın harçsız görülmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.