MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/11/2006NUMARASI : 2003/1143-574Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu dava konusu .ve .parsel sayılı taşınmazların sahte nüfus cüzdanına dayalı olarak çıkartılan vekaletname ile M..Y..satıldığını, daha sonra adı geçen tarafından davalı M...e satış yoluyla temlik edildiğini, satışın sahte nüfus cüzdanı ve sahte vekaletle yapıldığını, M...in gerçek değerinin altında taşınmazları aldığını ileri sürerek tapu iptal tescil olmadığı takdirde taşınmaz bedellerinin Hazineden tahsili isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davacıya ait taşınmazların sahte nüfus cüzdanı ve sahte vekaletname ile satıldığını, M..ile son malik M...’in birlikte hareket ettiği, iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davacının M..ve M...hakkındaki davasının kabulü ile tapuların iptali ile davacı adına tesciline, davacının Hazine hakkındaki davasının reddine karar verilmiştir.Karar, davalı Muzaffer vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteğinin tebliğ giderleri yatırılmadığından reddiyle gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delilerden, kayden davacı M..nın maliki olduğu . ve ..parsel sayılı taşınmazların Antalya 10. Noterliğinden alınan 14.8.2003 tarihli vekaletname uyarınca vekil İ..y tarafından davalılardan M..ya 29.9.2003 tarihinde temlik edildiği ve ondan da satış suretiyle davalı Muzaffer’e 17.10.2003 tarihinde intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.Davacı kendisine ait nüfus kayıtlarından istifade edilerek sahte olarak vekaletname çıkarıldığını ve buna göre de taşınmazların temlik edildiğini son kayıt malikiyle de ara malik M..nın el ve işbirliği içersinde bulunduğunu ileri sürerek, iptal ve tescil isteği ile eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, başkaca araştırma yapılmadan tanık ifadeleri esas alınmak suretiyle neticeye gidilmiştir. Oysa, davacının iddiası gereğince vekaletname alımında kullanılan nüfus kayıtları bakımından bir sahtecilik bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamış, ehil bilirkişiler marifetiyle incelemeye tabi tutularak iddianın doğruluğu yönünden bir araştırma yapılmamıştır. Diğer taraftan sahtecilikle ilgili olarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 2003/43170 Hz. Sayılı dosyası ile ilgililer hakkında tahkikata başlandığı ancak kimliklerin bulunamadığından tahkikatın tamamlanamadığı görülmektedir.Hal böyle olunca, öncelikle yukarıda değinildiği üzere vekaletnamenin çıkartılması konusundaki davacıya ait nüfus kayıtlarında bir sahtecilik yapılıp yapılmadığının tespiti açısından Adli Tıp Kurumu aracılığıyla gerekli incelemenin yapılması ve rapor alınmasının temini, sahteciliğin varlığının saptanması halinde ikinci el konumundaki davalılar yönünden TMK’nun 1023 maddesinde öngörülen iyiniyet araştırması üzerinde durulması,ondan sonra bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.