Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3751 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2580 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: GEBZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/10/2009NUMARASI: 2009/289-2009/457Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 4245 ada 1 parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölümü 30.6.2008 tarihinde satın aldığını, davalının tüm uyarılara karşın taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalı, taşınmazı dava dışı yükleniciden satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının kayden davacıya ait bağımsız bölüme haksız olarak müdahale ettiği gerekçesiyle elatmasının önlenmesin önlenmesine, davalı kötüniyetli olmadığından ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmazda bulunan bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 4245 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 2. kat 12 nolu bağımsız bölümün 30.06.2008 tarihinde satış suretiyle davacı adına tescil edildiği görülmektedir. Davacının davalıya Gebze 1. Noterliğinin 08.04.2009 gün 8879 yevmiye sayılı ihtarname gönderdiği, ihtarnamenin davalıya 10.04.2009’da tebliğ edildiği, eldeki davanın 08.05.2009 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı davalının ihtarnameye rağmen taşınmazdaki fuzuli işgalini sürdürdüğünü ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine, davacının temyiz itirazlarına gelince; Her ne kadar davalı, dava konusu bağımsız bölümü dava dışı yükleniciden haricen satın aldığını, taşınmazı iyiniyetli olarak kullandığını savunmuş ise de davacının davalıya ihtarname göndererek taşınmazı tahliye etmesini talep ettiği, bu durumda ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğü, başka bir deyişle haksız işgalci konumunda bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar davalının fuzuli işgalci olduğu dikkate alınarak bu tarihler arasındaki dönem için ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile reddi doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.