MAHKEMESİ: GEBZE 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 22/06/2007NUMARASI: 2004/99-2007/221Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, adına kayıtlı çekişmeli taşınmazda davalı şirketin Hazine ile usulüne uygun kira sözleşmesi yapmaksızın taş ocağını işlettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, davalının taşınmazdaki binalardan tahliyesi ile boş olarak teslim edilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, taş ocağı işletme ruhsatı alarak, çekişmeli yeri tasarruf ettiklerini, kirasını il özel idaresine ödediklerini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı iddiası sabit görülerek, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 25.03.2008 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat C...D.... ile temyiz edilen Hazine vekili Avukat geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yere elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı niteliği itibariyle özel idare müdürlüğünün yasal olarak tasarruf etme yetkisi bulunmadığı, davalının yasal hasım olan davacı Hazine ile yapılmış bir kira sözleşmesi ibraz edemediği gözetilerek haksız eylem nitelikli elatma olgusu belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine. Öteki temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere dava niteliği itibariyle nispi harca tabi olup, dava değerinin keşif sonucu belirlenecek olan değer olduğu ve hükmedilecek harcında bu değer gözetilmek suretiyle karar altına alınacağı açıktır.Ne var ki, keşfen elde edilen ve davalı tarafa tebliğ edilen bilirkişi raporunda, dava konusu elatılan yerin değeri gösterilmediği halde 28.03.2005 tarihli bilirkişiler raporuna el yazısı ile ilave edilen bu değer üzerinden karar harcı ve avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir.Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değeri keşfen belirlenerek, bu değer üzerinden harç ve avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine ve 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 25.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.