Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 374 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15982 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TURGUTLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/06/2013NUMARASI : 2011/282-2013/293 Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil-alacak davası sonunda yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkin olup, davacı 14.3.2013 günlü dilekçesi ile iptal tescil isteğinden feragat etmiş, davasını alacağa hasretmiştir. Mahkemece, davacı tarafından sunulan tarihsiz ve imzasız belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde kabul edilemeyeceği, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, çekişme konusu 312 ada 16 sayılı parseldeki, 1 numaralı bağımsız bölüm davacı adına kayıtlı iken 12.5.2011 tarihinde üzerindeki ipotekle birlikte 32.000,00-TL bedelle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, davacının, davalı ile taşınmazın kalan kredi taksitlerini ödemek ve üzerine 15.000,00-TL bedel vermek üzere anlaştığı, satıştan sonra 2.500,00-TL'nin nakit ödendiği, çekle ödenmesi kararlaştırılan 12.500,00-TL'nin ödenmediği iddiası ile 12.500,00-TL'nin tahsilini isteyerek eldeki davayı açtığı, davalının davacı tarafından sunulan tarihsiz ve imzasız belgede yazılı olan 'verilen 3.000 çek 6250' yazısının eli mahsulü olduğunu doğrulayarak, diğer kısımları kendisinin yazmadığı, bu belgenin dava konusu olayla ilgisi olmadığı ve delil başlangıcı kabul edilemeyeceği yönünde savunmada bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği ve HMK'nin 202. maddesinde düzenlendiği üzere, ''Senetle ispat zorunluluğu olan hallerde delil başlangıcı niteliğinde bir belge ibraz edilmesi halinde tanık dinlenebilir. Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gösterilmiş belgedir.'' Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmazın davalıya temlik edildiği 12.5.2011 tarihli resmi senedin eki olarak düzenlenen aynı tarihli taraflarca imza ve içeriği kabul edilen belge ile; 1 numaralı bağımsız bölümün kalan ipotek bedeli ödenmek şartı ile satıldığı belirtilerek aylık 1.040,00-TL'den, 43 taksitin davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının bu belgeden ayrı olarak dosyaya ibraz ettiği tarihsiz ve imzasız belgede ise; 'verilen 3.000 çek 6.250 3 çek verilcek 5750 1900' yazılı olup, davalı bu belgenin 'verilen 3.000 çek 6.250' kısmının kendi el ürünü olduğunu kabul ettiği açıktır. Bu durumda, anılan belgenin 6100 sayılı HMK'nun 202/2 maddesi anlamında delil başlangıcı olduğu kuşkusuzdur. Davacı tanıklarının beyanları ile de taraflar arasındaki gayrimenkul satışı nedeniyle davalı tarafından çek verileceği ancak verilmediği belirlendiğine göre davacının 6.250,00-TL alacaklı olduğu kanıtlanmış durumdadır. Hal böyle olunca, 6.250,00.-TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yangılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.