Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3738 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2536 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: BASKİL(KAPATILAN) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 27/06/2012NUMARASI: 2010/87-2012/57Yanlar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, kal ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne birleşen davanın ise reddine ilişkin olarak verilen karar davalı-birleşen davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava tazminat istemlerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davada müdahale olgusunun keşfen belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davacıya ait 409 parsel sayılı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ağaç dikmek ve bina yapmak suretiyle elattığı saptanarak asıl dava bakımından elatmanın önlenmesi ve yıkım talepleri hakkında davanın kabulüne, birleşen dava bakımından ise davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı – birleşen davanın davacısının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Her ne kadar davalı taraf mahkemenin kapandığını ve kapanan mahkemenin eldeki davaya bakmış olduğunu savunmuş ve temyize konu yapmış ise de Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 26.06.2012 tarihli yazısında başka bir adliye ile birleşen adliyelerdeki işlemlerin, devir işlemleri gerçekleşene kadar aynen devam ettirileceği karara bağlandığından mahkemece hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı – (birleşen davanın davacısının) öteki temyiz itirazlarına gelince bilindiği gibi ecrimisil kötüniyetli zilyedin taşınmaz malikine ödemek zorunda olduğu bir bedeldir.Somut olayda, müdahale olgusu tarafların beyanından ve bilirkişi raporundan da anlaşıldığı üzere uzun zamandır devam etmesine rağmen davacı taraf dava açılıncaya kadar davalı tarafı uyarmamış, bir ihtarname keşide etmemiştir. Bu durumda davalının uzun süreli kullanımının muvafakate dayalı olduğunun, dava açmakla muvafakatin geri alındığının ve kötüniyetli zilyedin ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu tutulamayacağının kabulü gerekir.Hal böyle olunca, ecrimisil isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu talep hakkında davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Davalı – birleşen davanın davacısının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.