MAHKEMESİ: KAYSERİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/12/2009NUMARASI: 2009/260-2009/499Taraflar arasında görülen davada;Davacı, dava konusu 2811 ada, 2 sayılı parselde paydaş olduğunu, komşu parsel maliki olan davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve eski hale iadesine karar verilmesini istemiştir.Davalı, imar öncesi 942 ada, 14 nolu kadastral parselde paydaş olduğunu ve payına isabet eden alana ev yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin önceden verilen karar Dairece; “….uzman bilirkişi tarafından belirlenen kaim bedelin davalıya ödenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı, ancak taşkın yapının kaim bedeli ile kalan kısmın tadilatına karşılık olmak üzere mahkemece belirlenen 3.000.-TL.’nin 3194 Sayılı Yasanın 18. maddesi gözetilerek mahkeme veznesine depo ettirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi ve dava açılmasında davalının kusurlu olmadığı gözetilerek davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği gereğine” değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmakla yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, imar çapına elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale iade isteğine ilişkindir.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere, hukuksal varlığını koruyan kayda ve özellikle hükmüne uyulan bozma ilamında gösterilen ilkeler gözetilerek yazılı biçimde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve Dairemizin 30.3.2009 tarih, 2009/2280 Esas, 2009/3875 karar sayılı bozma ilamında vurgulandığı gibi, kural olarak taşkın yapının kaim bedeli ile kalan kısmın tadilatına karşılık olan bedel mahkeme veznesine depo ettirilmeli, ondan sonra elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmelidir.Oysa, taşkın yapının kaim bedeli ile kalan kısmın tadilatına karşılık olmak üzere belirlenen 3.397.00.-TL, 15.12.2009 tarihli makbuzla depo ettirildiği halde hüküm altına alınmadığı görülmektedir. Esasen, kaim bedel ödenmediği sürece yapıların eski sahipleri tarafından kullanılmasına devam olunacağı kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, keşif sonucu alınan bilimsel verilere uygun uzman bilirkişi raporuna göre belirlenen kaim bedelin mahkeme veznesine depo ettirilmesi ile yetinilmeyip, depo edilen kaim bedelin yapı sahibine ödenmesine de karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile bu hususta bir karar verilmemiş olması isabetli değildir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.