Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3728 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2506 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/09/2006NUMARASI : 2004/837-2006/629Taraflar arasında görülen davada;Davacı hazine, kayden maliki olduğu 2399 ada 32 parsel sayılı taşınmazına davalı tarafından tek katlı ev ve bahçe yapılarak haksız olarak müdahale edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının davacıya ait taşınmaza ev ve bahçe yaparak haksız olarak müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ile zirai ve inşai muhtesatların yıkımına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden dava konusu 2399 ada 32 parsel sayılı taşınmazın kayden davacı hazineye ait olduğu anılan taşınmazda davalılardan Kutbettin lehine muhtesat şerhinin bulunduğu, taşınmazın diğer davalı C..tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, muhdesat şerhinin fiziki durumu belirleme açısından hukuken hüküm ifade ettiği, ancak sahibine zemini kullanma yönünden bir hak bahşetmeyeceği gözetilmek suretiyle, davalılar K. ve C..hakkında elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğrudur. Davalıların bu yöne eğinen temyiz itirazları yerinde değilidir. Reddine.Ecrimisil yönünden de davalıların taşınmaza haksız olarak müdahale ettiklerinin saptanması suretiyle bilirkişi tarafından belirlenen ecrimisilin hüküm altına alınmış olmasında da kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Ancak, faiz yönünden dava dilekçesinde talep edilen miktar bakımından dava tarihinden itibaren, ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken tamamına dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru değildir.Öte yandan, yapı davalılardan K.’e ait olup yıkım giderlerinden bu davalının sorumlu tutulması gerekirken diğer davalı C.’inde sorumlu tutulması doğru değildir.O halde, davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.