Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3721 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15429 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ORHANGAZİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/03/2011NUMARASI : 2010/230-2011/73Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 31 parsel sayılı taşınmazdaki çekişmeli 1 numaralı bağımsız bölümün ½ payının davacı, ½ payının ise davalı A.. adlarına kayıtlı iken 13.10 2010 tarihinde hükmen tescil yoluyla tamamının davacı adına tescil edildiği, yargılama sırasında taşınmazın satış suretiyle dava dışı M.. Ş..'e temlik edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı Kanunun 186 ve bu yasayı yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK'nun 125. maddesinin değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Bilindiği gibi, dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde, dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş, 1086 sayılı HUMK 'nun l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. 186.madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Ancak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasasının 125. maddesi 1086 sayılı Yasanın 186.maddesinden farklı olarak dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir.Bu usul kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, somut olayın özelliğine göre taşınmaz sicil kaydı kendisine devredilen M.. Ş..'e tebligat yapılarak onun huzuru ile davanın görülmesi, ondan sonra iddia ve savunma doğrultusunda delillerin toplanarak bir hüküm kurulması için karar bozulmalıdır. Davacı tarafın temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.