Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3686 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18222 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2012/196-2013/297Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.03.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat .................. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ............. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı, 772 parsel sayılı taşınmazda davalı ile paydaş olduklarını, taşınmaz üzerindeki binanın tamamının davalı paydaş tarafından kullanıldığını, taşınmazdan yararlanamadığı gibi payı karşılığında her hangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek, ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, intifadan men koşulunun oluşmadığını, talep edilen ecrimisilin fahiş olduğunu, taşınmazın kullanılmaz halde iken yaptığı tadilatlar ile bu günkü haline getirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; iddianın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, dava konusu 772 parsel sayılı taşınmazın ½ şer paylarla davacı ve davalı adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde üç katlı yapı bulunduğu, zemin kattaki bölümün bakkal olarak, birinci ve ikinci katlardaki bölümlerin ise mesken olarak davalı paydaş tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki; taraflar adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olan çekişme konusu taşınmazın tamamının davalı paydaş tarafından kullanıldığı, davacının taşınmazda çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir bölümün bulunmadığı saptanmak ve davacının aynı taşınmaz için Beşikdüzü Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/69 esas sayılı dosyasında 28.06.2007 tarihinde ecrimisil isteği ile açtığı dava ile intifadan men koşulunun gerçekleştiği, diğer bir deyişle davacı paydaşın taşınmazdan ya da gelirinden yararlanma isteğini davalı paydaşa bildirdiği belirlenmek suretiyle, ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.Ne var ki; davalı baştan beri taşınmaz üzerindeki binanın kullanılmaz ve harabe durumda iken yaptırdığı tadilatlar sonucunda bu günkü haline kendisinin getirdiğini savunmuş, savunmasını ispat için dinlettiği tanıklar da taşınmazda tadilat yapıldığını beyan etmişlerdir.O halde, mahkemece öncelikle davalı tarafından taşınmazda ne tür tadilatlar yaptırıldığının saptanması, bu tadilatlar yapılmamış olsa idi taşınmazın önceki hali ile getireceği ecrimisilin uzman bilirkişiler marifetiyle belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, davacı paydaşın daha önceden ecrimisil isteği ile Beşikdüzü Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı dava intifadan men koşulunun oluşmadığı gerekçesi ile reddedilmiş olup, verilen karar kesinleşmiştir. Bu durumda, paydaşlar arasında intifadan men koşulunun ilk davanın açıldığı tarih olan 28.06.2007 tarihinde gerçekleştiği, ayrıca bu tarihten önceki ecrimisil isteği bakımından mahkemece verilen ret hükmünün taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu gözetilerek, eldeki davada 28.06.2007 tarihinden itibaren belirlenecek haksız işgal tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, 01.01.2006 tarihinden itibaren saptanan ecrimisile karar verilmiş olması da isabetsizdir.Kabule göre de; davacının ancak taşınmazdaki payı oranında ecrimisil talep edebileceği göz ardı edilerek, taşınmazın tamamı üzerinden belirlenen 50.550,14 TL ecrimisil tutarını davalının ödemekle yükümlü olduğu şeklindeki gerekçe de doğru değildir.Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.