MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/04/2008NUMARASI: 2005/303-2008/106Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, çekişme konusu 13 parsel sayılı taşınmazın sahte vekaletname kullanılarak davalı İ.'e satış suretiyle temlik edildiğini, sonrada İ.'in, davalı H.'e, H.'in de diğer davalı M.'a satış suretiyle devrettiklerini, davalıların iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek, tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava ve birleşen dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 13 parsel sayılı taşınmaz davacı M.Y. adına kayıtlı iken, vekaleten davalı Ş.D.. tarafından 21.10.2004 tarihinde davalı İ. ö..'e, İ. tarafından 30.11.2004 tarihinde davalı H. K.'ya, H.'e vekaleten davalı A. tarafından 21.03.2005 tarihinde davalı M.T.'e satış yoluyla temlik edildiği, ilk el durumundaki davalı İ.ö.r'e yapılan temlikte kullanılan vekaletnamenin davacı M.Y.'ın kimlik bilgileri kullanılmak suretiyle düzenlendiği, vekaletnamedeki imzanın davacı M.Y.'a ait olmadığı, vekaletnamenin sahte olduğu, sonradan edinen davalıların ise iyiniyetli olmadıkları ileri sürülerek, dava ve birleştirilen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından açılan asıl davada, işlemin sahte vekalete dayalı olarak yapıldığı belirtilerek son kayıt maliki M.T. üzerindeki tapunun iptali ile işlemlerden önce tapuda malik olan M. y. adına tescil talebinde bulunulmuş olduğu, bu talep gözönüne alındığında davacı idarenin davada davacı sıfatının bulunmayacağı açıktır.O halde, davacı sıfatı bulunmayan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından açılan asıl davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmiş olması doğru değilsede, davanın reddine dair verilen karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan, davacı Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.Birleştirilen dava yönünden davacı M.Y.'ın temyizine gelince; son kayıt maliki olan davalı M. T.'in iyiniyetli olduğu ve Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğu altında bulunduğu gerekçesiyle birleştirilen davanında reddine karar verilmiş isede, davalı M. T..'e yapılan temlikten önceki temliklerin sahteciliğe dayalı olup olmadığı ve önceki maliklerin iyiniyetli bulunup bulunmadıkları yönünde mahkemece bir araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ara maliklerden herhangi birinin edinmesinin iyiniyete dayalı olduğunun anlaşılması halinde ondan sonraki maliklerin edinmesinin korunacağı açıktır.Hal böyle olunca, öncelikle ilk el durumundaki davalı İ. Ö.'e yapılan devrin sahte vekaletnameye dayalı olarak yapılıp yapılmadığının araştırılması, davalılardan vekil Ş.D.. hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan açılan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/254 esas sayılı dava dosyasının sonucunun beklenmesi, sahteciliğin belirlenmesi halinde, ilk elden sonra taşınmazı edinen kişilerin iyiniyetli olup olmadıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Birleştirilen davanın davacısı M.Y.'ın bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.