Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3684 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18048 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KARŞIYAKA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/07/2013NUMARASI : 2013/265-2013/39Taraflar arasında birleştirilerek görülen itirazın iptali davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 17.03.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ......ile temyiz edilen vekili Avukat ........ geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir. Davacı; babasının 1984 yılında ölümü ile çekişme konusu 19 parça limon bahçesi niteliğindeki taşınmazın davalı kardeşi Bahadır ve dava dışı kardeşi Gökhan'a ve kendisine intikal ettiğini, üç kardeşin Zirai Ürünler İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketini kurduklarını, ancak 2001 yılında yaptıkları miras taksim sözleşmesi uyarınca dava konusu taşınmazların tarafına ve davalı kardeşine isabet ettiğini, bunun üzerine dava dışı kardeşinin şirket ortaklığından ayrıldığını, davalı kardeşinin, imzasını taklit ederek süresiz olarak şirket müdürü tayin ettiğini ve taşınmazları keyfine göre idare etmeye başladığını, dava dışı başka şirketlere kiraya verdiğini, bu sözleşmelerden haberdar olmadığını, davalıdan kaynaklanan bu usûlsüz işlemler nedeniyle davalar açtığını, şirketin tasfiyesine ve sözleşmelerin iptaline karar verildiğini, davalının uzun süredir limon bahçelerinin ürünlerini topladığını, payını vermediğini, bunun üzerine mahkemeler nezdinde tespitler yaptırdığını, tespit raporları uyarınca belirlenen ecrimisil tutarlarının tahsili için de icra takipleri başlattığını, davalının icra takiplerine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, asıl davada ........ esas sayılı takip dosyası için, birleşen davada ise ........ esas sayılı takip dosyası için itirazların iptaliyle, takiplerin devamına %40 oranındaki icra inkar tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, taşınmazların işletilmesi için önce üç kardeş tarafından şirket kurduklarını, limon bahçelerinin şirket tarafından tesis edildiğini, sonradan dava dışı kardeşin ortaklıktan ayrıldığını, taşınmazları halen birlikte kurdukları şirketin kullandığını, ürün bedellerinin de şirket tarafından alındığını, bu nedenle kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davacının ecrimisil değil ancak şirket gelirlerinden payını talep edebileceğini, tespit raporlarına itiraz ettiklerini, zamanaşımı sürelerinin de dolduğunu belirterek, asıl ve birleşen davanın reddini savunmuştur../..Asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar; .......; kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkralarının çelişkili olması nedeniyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak, iddianın sabit olduğu gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1131, 1132, 1133, 1134, 1135, 1136, 1137, 1138, 1140, 1141, 1142, 1143, 1144, 1145, 1146, 1148, 1149 ,1150 ve 1151 parsel sayılı taşınmazların tapuda davacı, davalı ve dava dışı ........ adlarına kayıtlı olduğu, paydaşlarca 19.02.2001 tarihide yapılan miras taksim sözleşmesi ile anılan taşınmazların eşit paylarla davacı ve davalıya bırakıldığı, davacının açtığı dava sonucunda; .........sayılı kararı ile davacı ve davalının ortağı olduğu ...........Zirai Ürünler İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin fesih ve tasfiyesi ile davalının süresiz olarak şirket müdürü olarak atandığı 15.06.2007 tarihli ortaklar kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespitine karar verildiği, kararın 28.04.2011 tarihinde kesinleştiği, yine davacı tarafından açılan dava sonunda ............ sayılı kararında, çekişme konusu taşınmazların ......... Zirai Ürünler İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Batman Dış Ticaret Limited Şirketine kiralanmasına ilişkin 01.06.2008 tarihli kira sözleşmelerinin iptaline ve adı geçen şirketlerin taşınmazlara müdahalelerinin önlenmesine karar verildiği, öte yandan davacının talebi üzerine 16.11.2007 tarihinde .........Sulh Hukuk Mahkemesince tespit yapıldığı, bilirkişilerce 2007 yılı için limon bahçelerinden 759.772,50 TL gelir elde edilebileceğinin saptandığı, davacının da bu bedeli esas alarak 2003 ile 2007 yılları arası için payına isabet eden toplam geliri 1.555.672,00 TL olarak hesaplayarak, bunun 200.000,00 TL'lik bölümü için .......... esas sayılı dosyasında, 1.306,428,00 TL'lik bölümü için de Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/9096 esas sayılı dosyasında takip başlattığı davalının ise icra takip dosyalarındaki borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki; mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Şöyle ki, davalı baştan itibaren ecrimisil istenen 2003,2004,2005,2006 ve 2007 yıllarında dava konusu taşınmazların, davacı ile birlikte ortağı oldukları .........Zirai Ürünler İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin tasarrufunda bulunduğunu, elde edilen ürünlerin de şirket tarafından satılarak bedellerinin alındığını savunmuş ise de, mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulmadığı gibi, davalı tarafından itiraz edilen tespit raporundaki ağaç sayısı esas alınarak, yerinde keşif yapılmadan, dosya üzerinden temin edilen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur.Bilindiği üzere, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 vd. maddelerine uygun olmalıdır.Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin (somut olayda limon ürünü) ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hâl müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, buna göre inceleme yapılmalıdır.../...Hâl böyle olunca, mahkemece öncelikle davalının savunması üzerinde durularak, şirkete ait kayıt ve defterlerin temin edilmesi, ecrimisil istenilen dönemde, dava konusu taşınmazların tarafların ortağı oldukları ........Zirai Ürünler İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından işletilip işletilmediğinin ve yıllara göre taşınmazlardan elde edilen gelirlerin şirket defterlerine kaydedilip edilmediğinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanması, taşınmazların şirket tarafından kullanıldığı ve gelirlerinin kayıtlarda yer aldığının belirlenmesi halinde pasif husumet ehliyeti nedeniyle davanın reddine karar verilmesi, savunmanın aksine taşınmazların davalı tarafından kullanıldığının anlaşılması halinde ise yerinde keşif yapılarak, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde ecrimisil miktarının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de, bir tür haksız kullanım bedeli (tazminatı) olan ecrimisil tutarının mahkemece yapılan yargılama sonucunda belirleneceği ve baştan itibaren likit bir alacak olmadığı gözetilerek, davacının icra inkar tazminatı isteklerinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması da isabetsizdir.Davalı vekilinin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.