Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3672 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2780 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KOCAALİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/09/2009NUMARASI : 2008/106-2009/125Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın maliki olduğu 1662,1856 ve 2968 parsel sayılı taşınmazlarını davalılara temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek payları oranında tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece “ ...davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın husumetten reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, tüm mirasçıların onayının alınmadığı gerekçe gösterilerek husumet yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar, miras bırakanın maliki olduğu çekişme konusu taşınmazları mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Hükmüne uyulan bozma kararında, uyuşmazlığın niteliği vurgulanarak davanın kabulüne karar verilmesi gereğine hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde işaret edilmiştir. Bozmaya uyulmakla ilgilileri yönünden usulü kazanılmış hak doğmasına karşın bu temel usul kuralı dahi gözardı edilerek hüküm gereği gibi yerine getirilmemiştir.Öte yandan, muvazaalı işlem geçersiz olup, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, hakkı çiğnenen her bir mirasçı Borçlar Kanununun 18.maddesine dayanarak pay oranında iptal ve tescil davası açabilir. Esasen 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı bu konuda çok açıktır.Hal böyle olunca; hükmüne uyulan bozma ilamı gereği davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.