Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3662 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2398 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: GEREDE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 20/03/2008NUMARASI: 2006/217-2008/68Taraflar arasında görülen davada;Davacı, paydaşı olduğu 425 sayılı parsele davalının taşkın samanlık ve kümes yaptığını, ahırından akan yağmur sularının da kendi binasına zarar verdiğini ileri sürerek, samanlık ve kümesin taşan kısımlarının yıkımını, ahırdan gelen yağmur sularını önleyecek ve zararı ortadan kaldıracak tedbirlerin alınmasını istemiştir.Davalı, taşınmazda kendisinin de payı bulunduğunu belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haksız müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, tarafların 425 sayılı parselde dava dışı pek çok kişiyle birlikte paydaş oldukları, davalıya ait komşu 427 sayılı parseldeki samanlığın 11,31 m2’lik kısmının paydaşı bulunduğu 425 sayılı parselde kaldığı, ahırının 5,80 m’lik bölümünün de araya duvar örülmeksizin doğrudan davacının evinin duvarına bitiştirildiği, ahırdaki nemli hava ve çatısından akan sular nedeniyle evin zarar gördüğü anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenmesini isteyebilmesi her zaman mümkündür. Ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Öte yandan, komşuluk hukukuna aykırılık bakımından da Türk Medeni Kanununun 737.maddesinde öngörülen ilkeler gözetildiğinde, zararın öncelikle alınacak önlemlerle giderilebilmesi mümkün ise bu önlemlerden en uygununu bulma yoluyla uyuşmazlığın çözümlenmesinde, uyuşmazlık önlemlerle giderilemediği takdirde yıkım isteğinin değerlendirilmesinde zorunluluk vardır.Somut olayda, davacının 425 sayılı parselde çekişmesiz olarak kullandığı yer bulunduğu tartışmasızdır. Diğer taraftan, davalının ahırından dolayı davacının evinde oluşan zararın ne gibi önlemlerle giderilebileceği bilirkişi raporunda açıklanmıştır.Hal böyle olunca, davalının samanlığına yönelik el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddedilmesi; ahırdan dolayı davacının evinde oluşan zararın ise bilirkişi raporunda belirtilen önlemlere hükmedilmek suretiyle giderilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.03.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.