Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3642 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 2746 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: ÇORLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 28/11/2008NUMARASI: 2007/368-2008/422Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaş bulunduğu 499 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın alt katını davalının haksız olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemiş, birleşen davanın davacıları ise; paydaş oldukları 3046 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın birinci katını davalının kapalı tutarak payları oranında kullanmalarına ya da kira gelirinden yararlanmalarına engel olduğunu ileri sürerek 21.3.2007 tarihinden geriye yönelik 5 yıl için 6.000,00 ytl ecrimisilin davalıdan tahsilini istemişlerdir.Davalı N., taşınmazı diğer paydaş K.’nin onayı ile kullandığını belirtmiş, diğer davalı ise davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullanmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesi ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Asıl dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, birleşen dava ise ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davacının paydaşı bulunduğu 1 parsel sayılı taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı halde kullanımında bulunduran davalı N.A. Y.hakkında elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur, davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; çekişme konusu 499 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesi 3046 sayılı kadastral parsel olup, birleşen davanın taraflarının murisi ile birlikte dava dışı kişilerin pay sahibi olduğu, fiili taksim ile her paydaşın kullanım alanının belirlendiği, murisin ölümü ile birleşen davanın davacıları ve davalısına intikal ettiği, 21.3.2007 tarihinde davacılardan A.ve H..'nin paylarını diğer davacı Ö.’e satarak devrettikleri, sonrasında imar uygulaması ile oluşan arsa nitelikli 499 ada 1 nolu parselin ¾ payın davacı Ö. ¼ payının ise birleşen davanın davalısı (murisin eşi) K. adına tescil edildiği, taşınmaz üzerinde iki katlı binanın bulunduğu, üst katı davacı Ö.’in, alt katı ise murisin sağlığında muris ile birlikte davalı Kadriye’nin kullandığı, murisin ölümünden bir süre sonra K.nin kullanımını sonlandırdığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, davalı K.’nin uzun süre muvafakata dayalı olarak binanın alt katını kullandığı, diğer davacı Ö.’in ise ikinci katı kullandığı ve intifadan men koşulunun oluşmadığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.3.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.