MAHKEMESİ : KADIKÖY 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/12/2006NUMARASI : 2005/32-378Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan annesi S...nin yegane taşınmazı olan sayılı parseldeki numaralı bağımsız bölümünü mirastan mal kaçırmak amacıyla kızından olma davalı torununa muvazaalı biçimde devrettiğini ileri sürerek payı oranında iptal-tescil istemiştir.Davalı, çekişmeli taşınmazın kendi babası tarafından parası ödenmek suretiyle alındığını,ancak Kıbrıs uyruklu bulunması nedeniyle taşınmaz edinmesine yasal imkan olmadığından mülkiyetinin miras bırakan anneannesi üzerine yapıldığını,bu inançlı işleme göre de miras bırakanın sonradan taşınmazı kendisine devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,muvazaa olgusunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.4.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat B..P... ile temyiz edilen vekili Avukat H...D... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Getirtilen kayıt ve belgelerden, çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazdaki apartmanın bahçesinde bulunan depo vasıflı no’lu müştemilatın 3. kişiye ait iken miras bırakan tarafından 22.11.1984 tarihinde satın alındığı, 18.1.1988 tarihli akitle de 11.100.000 TL.sına dava dışı kızından olma davalı torununa satış yoluyla devredildiği, sonrasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği taşınmazdaki yapılar yıkılarak yerine yeni bina inşa edildiği ve ..numaralı bağımsız bölümün davalıya isabet ettiği ; miras bırakanın 13.2.2005’de öldüğü, geriye davacı oğlu ve dava dışı kızı kaldığı görülmektedir Davacı, miras bırakanın kendisinden mal kaçırmak amacıyla taşınmazı davalıya temlik ettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Davalı ise, taşınmazın 3. kişiden babası tarafından satın alındığını, ancak yabancı uyruklu olması nedeniyle üzerine kaydettirilemediğinden, geçici olarak miras bırakan anneannesi üzerine tescil ettirildiğini, rüştünü kazanınca da kendisine aktarıldığını belirterek inançlı işlem savunmasında bulunmuştur.Bilindiği üzere, inançlı işlemin 5.2.1947 tarih, 20/6 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille ispatı zorunlu olup, davalı tarafça böyle bir delil ibraz edilmediği gibi, satış parasının davalının babası tarafından ödendiği de kanıtlanmış değildir. Kaldı ki, inançlı işleme ait yazılı bir belge bulunsa dahi, bu belgenin mal kaçırma iradesi kapsamında düzenlendiğinin anlaşılması halinde mirasçıları bağlamayacağı da kuşkusuzdur.Bunun yanında, taşınmazın 3. kişiden satın alındığı tarihte davalının babasının taşınmaz edinmesine hukuki bir engel bulunmadığı da Dışişleri Bakanlığı’nın cevabi yazısıyla sabittir.Öte yandan, miras bırakanın taşınmaz satmasını gerektiren geçerli ve kabul edilebilir bir nedenden söz edilemeyeceği de açıktır.Yukarıda açıklanan olgular tüm dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde, miras bırakanın taşınmazı davalıya temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı biçimde gerçekleştirildiği sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi yerine, yanılgılı değerlendirme sonucu reddedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,3.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.