MAHKEMESİ : HONAZ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/10/2006NUMARASI : 2004/528-221Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mülkiyeti kendisine ait bahçe vasıflı ....parsel sayılı taşınmazını yeğeni E....’nin eşi olan davalı Ö...’e bakım kaydı ile bedelsiz olarak verdiğini, buna rağmen davalı ve eşinin kendisine bakmadıklarını, yaşlı, yalnız ve düşkün olması nedeniyle kendisini kandırıp bakma kaydı bulunacağını söyleyerek ikna ettiklerini, satış iradesi bulunmadığını, davalının alım gücü olmadığını, tapuda işlemi alım satım gibi gösterdiklerini yeni öğrendiğini ileri sürüp tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.Davalı, davacının kendi rızası ile taşınmazını sattığını, BK 31. maddesinde belirtilen 1 yıllık sürenin dolduğunu, satım tarihinden bu yana taşınmazı kullandığını, satış işleminin tapu memuru huzurunda resmi akitle yapıldığını, davacının yaşlı ama akli melekelerinin yerinde olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, hata ve hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece,davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğine,toplanan delillere göre,kayden davacıya ait ....parsel sayılı taşınmazın 27.1.1998 tarihinde satış suretiyle davalıya temlik edildiği görülmektedir.Davacı,kendisinin yaşlı olduğunu, taşınmazı ölünceye kadar bakım koşulu ve akdi ile devredeceği yerde hata ve hileye düşürülerek akdin satış şeklinde gerçekleştirildiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Bilindiği üzere;hile,genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur.B.K'nun 28/l maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz.Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (m...Ş...) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan,hile her türlü delille isbat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir.Hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluylada kullanılabilir. Somut olaya gelince; davalı Ö...'in davacının yeğeninin kocası olduğunu,davacının yaşlı bir insan olup davalı ve eşi olan yeğeninin kendisine dava tarihinden önce 5-6 yıl kadar bakılmış ise de son yıllarda bakılmaması sebebiyle taşınmazın temlikinin ölünceye kadar bakım koşulu ile yapılması gerekirken kandırılmak suretiyle satış şeklinde yapıldığı tanıklar tarafından ifade edilmiştir.Gerçekten de taşınmazın davalıya temlikinin bedelsiz olduğu ve satış bedelinin de ödendiğinin kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.Belirlenen bu olgular yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde temlikin hile ile illetli olduğu sonucuna varılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken,delillerin takdirinde hataya düşürülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,3.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.