Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3615 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2225 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ: İPSALA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/07/2006NUMARASI: 2005/257-217Taraflar arasında görülen davada;Davacı, Hazine adına kayıtlı ..parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından bina yapmak suretiyle işgal edildiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Davalı, çekişme konusu yapının B...-s.. Ltd. Şirketi tarafından yapıldığını, ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde Toprak Reformu uygulandığını bildirip davanın reddini savunmuştur.Davanın husumetten reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “ çekişmeli yer bakımından davalının işgalci sıfatı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın müdahil C..G..ve DSİ Genel Müdürlüğünün tapusu kapsamı içinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..’.. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup,hükmüne uyulan Daire bozma kararında özetle davanın kabulüne karar verilmesi gereğine değinilmiş olmakla beraber mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiştir.Gerçekten de,bozma ilamından sonra anılan bölgede 3083 Sayılı Yasa hükümleri gereğince uygulama yapılarak çekişme konusu yerin .. parsel olarak dava dışı kişiye özgülendiği ve onun adına çap kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır.Buna göre,.. parsel sayılı taşınmazda Hazinenin mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının kalmadığı,başka bir ifade ile davada aktif dava ehliyeti kalmayacağı gözetilerek bu bölümle ilgili davanın reddine karar verilmiş olması doğrudur. Ancak,çekişme konusu yerin bir bölümünün aynı yasa hükümleri uyarınca .... parsel olarak davacı Hazine adına belirlendiği ve işlemin kesinleşmesiyle anılan yerin kayden Hazine adına sicil kaydının bulunduğu görülmektedir.Taşınmazın DSİ'ye tahsis edilmiş olması mülkiyet hakkı sahibi olan Hazinenin Türk Medeni Kanunun 683. maddesinden kaynaklanan eldeki davayı açmasına ve davanın dinlenmesine engel oluşturmayacağı açıktır.Davalının ....parsel sayılı taşınmaza haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde elattığı de keşfen sabittir.Hal böyle olunca, anılan bölümle ilgili olarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir.Kabulüyle hükmün H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 3.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.