MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/07/2009NUMARASI : 2009/110-2009/201Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, 363 ada 1 sayılı parselin kısmen kıyıda kaldığını ileri sürerek, tapusunun iptalini istemiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararı Dairece; 5841 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesine göre hak düşürücü sürenin geçtiği, davanın reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir. Karar, Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çekişmeli taşınmazın kısmen kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali, sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.Daire bozma ilamına uyulmak suretiyle 3402 Sayılı Yasa'nın 5841 Sayılı Yasa ile değişik 12/3. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Hazinenin bu hususa yönelik temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.Ancak hemen belirtilmelidir ki, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Bir taraf dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihada göre davasında haklı olduğu halde dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü ya da İnançları Birleştirme Kararı nedeniyle davayı kaybederse yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Anılan bu kural yargısal uygulamada da kararlılık kazanmıştır (Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5. cilt, sayfa 5338, dipnot 159; 10. H.D. 21/12/1976, 8770/8739 ve dipnot 160: 5. HD 12/09/1977, 5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24/02/1976, 6296/1297). Bunun yanında, avukatlık ücreti de yargılama giderlerinden sayılır (04.09.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı). Davacı hazine, temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususu da dile getirmiştir. Somut olayda, keşif sonucu çekişmeli taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığının, böylece dava tarihinde davacı hazinenin davasında haklı bulunduğunun anlaşılması, ne var ki yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 sayılı yasa gereğince davanın reddedilmiş olması karşısında, yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden davalıların sorumlu tutulması gerekirken, değinilen masrafların Hazineye yüklenmesi doğru değildir.Davacı hazinenin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.