Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3569 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 2458 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : MENDERES ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 29/09/2006NUMARASI : 2005/350-698DAVA TÜRÜ : EL ATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu ..ada .. parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığını, davalının taşınmazın yaklaşık 101 m2’lik bölümüne ev ve bahçe yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, el atmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek .. ve .. nolu parseller ile yola el atmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, müdahalenin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü’ne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ....raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden, ..ada ..parsel sayılı taşınmazın kayden davacı hazineye ait olduğu davalının taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, ancak taşınmazı yapılanmak suretiyle tasarruf ettiği belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur.Ancak, davalı savunmasında ...Sayılı Yasanın kendisine tanınan imkanlardan yararlanmak amacıyla davacı idareye başvurarak taşınmazın mülkiyetinin devrini talep ettiğini bildirmiştir.Gerçektende davalının talebinin idarece karşılanması halinde mülkiyetin davalıya intikal edeceği böylesi bir durumda da davacının sıfatının kalmayacağı açıktır.Davada yıkım isteği de bulunduğuna göre ileride telafisi imkansız bir zarara sebebiyet vermemek açısından mahkemece anılan talebin sonucunun araştırılması zorunludur.Oysa mahkemece bu konu üzerinde durulmamıştır.Diğer taraftan, davacı Hazine yapılan keşif sonucu elatıldığı saptanan ... nolu parseller ve yolu da ıslah suretiyle dava konusu etmiş, istek kabul edilerek hüküm kurulmuştur.Bilindiği üzere, HUMK’nun 87.maddesinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra ıslah yoluyla müddeabihin arttırılması olanaklı hale gelmişse de bu durumda dahi, hiç dava konusu edilmeyen bir hususun ıslahla dava konusu haline getirilmesine yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, davalının yasanın kendisine tanıdığı haklar bakımından savunması üzerinde durulması ve böyle bir müracaatının bulunup bulunmadığının araştırılması varsa sonucunun beklenmesi ondan sonra çekişmeli parsel ile ilgili olarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru olmadığı gibi ayrıca dava dışı parseller ve yol hakkında da karar verilmiş olması isabetsizdir. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.4.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.