Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3529 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18044 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/04/2013NUMARASI : 2011/425-2013/125Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmazda paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; çekişme konusu üzerinde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmamış, dört katlı bina bulunan taşınmazın tarafların kök murisi Mehmet Tayfur'a ait olduğu,22.12.1974 tarihinde ölümü ile mirasçıları çocukları olan davalılar Şefik ve Recep ile davacıların murisleri Gülten'e intikal ettiği ve Gülten'in de 11.01.2011 tarihinde öldüğü tarafların taşınmazda halen elbirliği mülkiyet halinde hak sahibi oldukları, davalılar Şefik ve Recep'in 1.katta bulunan 52/A ve B nolu dükkanlar ile 2. katta bulunan 52/2 nolu ve 3. katta bulunan 52/3 nolu ve 4. (çatı) katta bulunan 52/4 nolu daireleri buna karşın davacıların da 1. katta bulunan 52/1 nolu daireyi tasarruf ettikleri,davacıların çekişme konusu taşınmazdaki 52/A ve 52/B nolu iki dükkan ile 52/4 nolu daireyi davalıların kiraya vermek suretiyle kullandıklarını ileri sürerek ecrimisil isteğiyle eldeki davayı açtıkları anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazda taraflar paydaştırlar. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Bilindiği gibi, men edilmedikçe paydaşlar birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi de, ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşa bildirilmiş olmasına bağlıdır.Ancak, bu kuralın yerleşik yargısal uygulamalarla ortaya çıkmış bir takım istisnaları vardır. Bunlar; davaya konu taşınmazın kamu malı olması, ecrimisil istenen taşınmazın (bağ, bahçe gibi) doğal ürün veren yada (işyeri, konut gibi) kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması, paylı taşınmazı işgal eden paydaşın bu yerin tamamında hak iddiası ve diğerlerinin paydaşlığını inkar etmesi, paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belirli bulunması, davacı tarafından diğer paydaşlar aleyhine daha önce bu taşınmaza ilişkin, elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri davalar açılması veya icra takibi yapılmış olması halleridir. Bundan ayrı, taşınmazın getirdiği ürün itibariyle de, kendiliğinden oluşan ürünler; biçilen ot, toplanan fındık, çay yahut muris tarafından kurulan işletmenin yahut, başlı başına gelir getiren işletmelerin işgali halinde intifadan men koşulunun oluşmasına gerek bulunmamaktadır.Yine paydaşlar arasında yapılan kullanım anlaşması sonucu her paydaşın yararlanacağı ortak taşınmaz veya bölümlerinin belli bulunması durumunda, davacı paydaş tarafından davalı paydaş aleyhine bu taşınmaza ilişkin elatmanın önlenmesi, ortaklığın giderilmesi, ecrimisil ve benzeri dava açılması hallerinde yine intifadan men koşulu aranmaz. Somut olaya gelince, tarafların 3041 ada 5 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmazda tasarrufları altında bulunan yerler olduğu tartışmasızdır. Dava konusu taşınmazın "arsa" vasfı gözetildiğinde davacıların payına karşılık taşınmazdaki binanın birinci katını kullandıkları, başka bir deyişle intifadan ( kullanmaktan ) men edilmedikleri anlaşılmaktadır. Belirtilmelidir ki, bir ortak (veya paydaş) yönünden intifadan men olgusu gerçekleşmedikçe açtığı elatmanın önlenmesi veya ecrimisil davasının dinlenmesine olanak yoktur.Ne var ki,davalılar yargılama aşamasında 52/A nolu dükkan için davacıların murisi Gülten'in ölüm (11.01.2011) tarihine kadar geriye dönük hesaplanan 2.116,13 TL, 52/B nolu dükkan için ise davacıların davalı Refik'e gönderdiği ihtarın tebliğ (05.09.2011) tarihine kadar geriye dönük hesaplanan 26,67 TL olmak üzere toplam 2.142,80 TL ödemeyi kabul etmişlerdir. Hal böyle olunca;davalıların kabul ettikleri 2.142,80 TL miktar ile sınırlı olmak üzere ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; davalılar 4. (çatı) katta bulunan 52/4 nolu daireyi kendilerinin yaptığını savunmuşlar, davacılar da bu durumu doğruladıklarına göre davacıların arsa payı üzerinden hesaplanacak ecrimisil bedeline hükmetmek gerekirken daire üzerinden hükmedilmesi de isabetsizdir. Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.