Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3504 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2726 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 23/12/2009NUMARASI : 2008/148-2009/418Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, davalı adına kayıtlı 1079 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığını ileri sürerek, kıyıda kalan kısmın tapu kaydının iptali isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 5841 Sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çekişme konusu taşınmazın bir kısmının kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece; 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesinde 5841 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine,Ancak, hemen belirtilmelidir ki, dava açıldığı andaki mevzuata ve içtihat durumuna göre bir taraf, davasında haklı olup da dava açıldıktan sonra y??rürlüğe giren (geçmişe etkili) yeni bir yasa hükmü yada yeni bir İnançları Birleştirme Kararı gereğince davayı kaybetmiş olursa, davada haksız çıkmış olmasına rağmen, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaz.Anılan bu kural yasa ve yargısal uygulamada kararlılık kazanmıştır. (Baki Kuru, Hukuk Usulü Muhakemeleri 5.Cilt, sayfa 5338 dipnot 159; 10.H.D.21.12.1976,8770/8739 ve dipnot 160:5.H.D.12.09.1977,5445/5655 dipnot 161: 10.HD 24.02.1976, 6296/1297) Ayrıca, her dava açıldığı tarihteki koşullara bağlıdır. Öte yandan avukatlık ücreti 04.09.1957 tarih ve 4/16 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca yargılama giderlerinden sayılır. Davacı Hazine temyiz dilekçesinde sair nedenlerden söz etmek suretiyle bu hususa değinmiştir.Hal böyle olunca, somut olayda mahkemece yapılan keşif sonucu çekişmeli bölümün belirlenen kıyı kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı ve dava tarihinde davacı Hazine'nin haklı olduğu anlaşıldığına ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa gereğince dava reddedildiğine göre davalının tüm yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir.Davacı Hazine'nin, yukarıda değinilen yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.