Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3487 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17223 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/05/2013NUMARASI : 2012/345-2013/227Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karar davacıların temyizi üzerine Dairece bozulmuştur. Dairenin 05.06.2012 günlü 2012/3826E-2012/6558K sayılı bozma ilamında özetle; “Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, somut olayda mahkemece açıklanan ilkeler uyarınca araştırma yapıldığını ve çekişmeli taşınmazda fiili kullanım biçiminin oluştuğunu söyleyebilme olanağı bulunmadığı, bu sebeple boş olan ikinci katın davacılar tarafından kullanımına davalı tarafından engel olunup olunmadığının açıklığa kavuşturulması, engel olunuyor ise davacıların payları oranında elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmesi, ayrıca miras bırakanlarının ölümünden bu yana çekişmeli binanın birinci katında davalının oturduğu, bu kullanımın muvafakata dayalı olduğu, ihtarname keşide edilmekle muvafakatın geri alındığı gözetilerek ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih ile dava tarihi arasındaki dönem için belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken noksan inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı “ gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacılar vekilinin mahkemeye sunduğu 13.02.2013 havale tarihli dilekçeden taraflar arasında harici taksim sözleşmesinin yapılmadığı, fiili kullanma biçiminin oluşmadığının anlaşıldığı, davalının boş olan ikinci katın davacılar tarafından kulanılmasını engellemediği gerekçesiyle ikinci kata yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin reddine, birinci kat yönünden ek bilirkişi raporuyla belirlenen 133TL ecrimisilin davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur ve kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü meydana gelir. Ancak mahkemece bozma ilamına uyulmakla birlikte hükmüne uyulan bozma ilamında yapılması gereken iş ve işlemlerin gerekleri yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan tüm delilerden; Çekişme konusu 3085 ada 614 sayılı taşınmazın tarafların miras bırakanı Cevdet Kazak adına kargir ev cinsiyle kayıtlı bulunduğu, üzerindeki yapının 2 katlı olduğu, taraflar arasında taksim sözleşmesi yapılmadığı, fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, miras bırakan Cevdet Kazak'ın 2001 yılında ölümünden bu yana binanın birinci katında davalı M.. K..'ın oturduğu, bu kullanımın muvafakata dayalı olduğu, ihtarname keşide edilmekle muvafakatın geri alındığı ve davalının 1.katı kullanımının haksız hale geldiği, 2. katın ise boş olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, boş halde bulunan ikinci katın davacılar tarafından kullanılmasına davalının engel olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Mahkemece bu yönde inceleme ve araştırma yapılmadan soyut olarak ikinci kata yönelik davanın reddine karar verilmiştir.Hal böyle olunca, Dairenin bir önceki bozma kararında değinilen ilkeler çerçevesinde hükme esas olacak ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırma, inceleme ve uygulama yapılması, özellikle bozma öncesi dinlenen taraf tanıkları yeniden dinlenip davacıların boş olan ikinci katı kullanmalarına davalının engel olup olmadığı sorularak, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. Ayrıca hükmüne uyulan bozma ilamında miras bırakan Cevdet Kazak'ın 2001 yılında ölümünden bu yana binanın birinci katında davalı M.. K..'ın oturduğu, bu kullanımın muvafakata dayalı olduğu, ihtarname keşide edilmekle muvafakatın geri alındığı böylelikle davalının 1.katı kullanımının haksız hale geldiği belirtildiği, mahkemece de 1.kat yönünden tahliye ve ecrimisil istekli ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiği tarih ile dava tarihi arasındaki dönem için davalı haksız şagil kabul edilip bilirkişi raporuyla belirlenen ecrimisile hükmedildiği halde davacıların 1.kata yönelik elatmanın önlenmesi isteklerinin reddine karar verilmesi de doğru değildir.Davacıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.