Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3476 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1094 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : SİLİVRİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/06/2007NUMARASI : 2006/297-2007/349Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ortak miras bırakanları E...A...‘nın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla önce davalı L..334 Parsel sayılı taşınmazın 1/4 payını satış gibi göstermek suretiyle 28.9.1998’te temlik ettiği,L....de bu taşınmazı 20.08.2004 te diğer davalı Z..‘e satış göstermek suretiyle devredildiğini, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptalini ve veraset ilamındaki payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, temliki işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ... .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 334 parsel sayılı taşınmazın 1/4 payını miras bırakan E.. A.. tarafından.28.09.1998 tarihli akitle satış suretiyle davalı L... te... ettiği,L..’in de diğer davalı Z..’e bu payı satış suretiyle 20.08.2004 tarihinde temlik ettiği, davacı tarafından işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, mahkemece de muvazaa olgusu kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; taşınmazın satış akdinde gösterilen satış değeri ile o tarihteki gerçek satış değeri arasında aşırı bir oransızlık bulunduğu,murisin yine o tarihlerde bankada parasının olduğu ve mal satmaya ihtiyacının bulunmadığı, bu taşınmazı satmış olmasına rağmen bankadaki parasında belirgin bir artış görülmediği,böylece aracı kullanılmak (davalı Z...in kayınbiraderi L.. suretiyle dava konusu taşınmazın davalı oğluna yapılan temlikinin muvazaalı olduğu ,dinlenen tanık beyanları ve toplanan diğer elverişli delillerle saptanmak suretiyle davanın muvazaa nedeniyle kabul edilmesi kural olarak doğrudur. Ancak miras bırakan tarafından davalıya yapılan 334 parseldeki pay devri 1/4 olduğu halde davalıya başka yerlerden intikal eden ve temlik dışı olan pay da katılmak ve istek aşılmak suretiyle 1/4 pay yerine 5/8 payın iptal ve tesciline karar verilmesi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.