Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3439 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14370 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ÇAYCUMA SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/05/2012NUMARASI : 2006/1068-2012/596Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.Davacı, kayden paydaşı bulunduğu 12 parsel sayılı binanın depo ve merdiven boşluğu niteliğindeki bölümünü davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın kullandıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacının iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulu olmayan üç katlı bina bulunduğu, tapu kaydına göre taşınmazın 2/3 payının davacı M. E.'a, 1/3 payının ise dava dışı M. D.'a ait olduğu, davalılar A.ve D.A.'ın kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir haklarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, dinlenen tanıklar, davacı M. ile davalı D.'nün kardeş olduklarını dava konusu bölümün binanın zemin katında bulunan, kömürlük ve depo olarak kullanılan bir yer olduğunu, bu yeri davalıların davacıya kullandırmadığını duyduklarını ifade etmişlerdir.Davalılar vekili mahkemeye sunmuş olduğu tarihsiz "esas hakkında beyan dilekçesinde; " müvekkilleri ile davacının ayrı binada oturduğunu, dava konusu depoyu binada oturan herkesin kullandığını, müvekkillerinin de buraya ıvır zıvır eşyalarına koyarak kullandığını, ancak davacının kullanımının engellenmediğini bildirmiştir.Bu ifadelerden de anlaşılacağı üzere, mülkiyetten kaynaklanan hakları bulunmayan davalılar tarafından dava konusu deponun kullanıldığı açıktır. Davacıların kullanımlarının engellenip engellenmemesinin de sonuca bir etkesi bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken deillerin taktirinde yanılgıya düşülerek reddedilmiş olması doğru değildir.Davacılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.