Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3419 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 2853 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/06/2009NUMARASI: 2007/448-2009/319Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ortak miras bırakanın 1367 ve 281 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını satış suretiyle 27.10.1989 tarihinde davalı oğluna temlik ettiğini, ancak yapılan işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürüp, tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, mirasbırakanın hastalıkları nedeniyle ilaç, hastane vs. masrafları için paraya ihtiyaç duyduğunu ve ilk önce taşınmazlarının satışını davacıya teklif ettiğini, ancak davacı kabul etmeyince kendisinin satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını, davacının çekişmeli taşınmazlar hakkında önceden açtığı davanın da reddedilerek kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların ortak miras bırakanı H.Ç.çekişme konusu 281(öncesi 11 ada 169) parsel sayılı taşınmazdaki toplam 7680/30720 payı ile 1367(öncesi 832) sayılı parseldeki 21120/61440 payını vekili aracılığıyla 27.10.1989 tarihinde ve satış suretiyle davalı oğluna temlik ettiği, mahkemece anılan temlikin terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek ve benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, miras bırakan tarafından davalıya temlik edilen paylardan davacının ¼ olan miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, taşınmazların m2 olarak alanları gözetilmek suretiyle bulunan miktar üzerinden, yani yüzölçümleri üzerinden pay oranında (davacının miras payına tekabül eden yüzölçümü miktarında) iptal ve tescile hükmedilmiş olması doğru değildir. Böylesi bir kararın infaza elverişli olmadığı da kuşkusuzdur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.