Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3408 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 101 - Esas Yıl 2008





MAHKEMESİ : GÖLCÜK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/05/2007NUMARASI : 2006/118-2007/173Taraflar arasında görülen davada;Davacı, ilk eşinin ölümünden sonra yeniden evlenmek istediğini,davalı kızlarının karşı çıktığını ve evlenmesine ancak maliki olduğu taşınmazları kendilerine temlikini şart koştuklarını,eşi ile ilişkisinin iyi olması halinde ve istediği zaman iade edeceklerine inandırdıklarını,bunun üzerine diğer taşınmazları ile birlikte çekişme konusu 565 parsel sayılı taşınmazının 7 nolu bölümünü manevi baskı altında davalılara bedelsiz temlik ettiğini, ancak daha sonra taşınmazların iade edilmeyip,kendileri ile de ilgilerini kestiklerini ileri sürüp, tapunun iptali ile adına tescili isteğinde bulunmuştur.Davalılar,taşınmazların bedelleri karşılığı alındığını bildirerek, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, hile iddiasına dayalı davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar,davacı tarafından süresinde, temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi .. ..raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.Mahkemece, bir kısım davalılar yönünden, davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; davacı 4 parsel sayılı taşınmaz ile 7 parsel sayılı taşınmazdaki 4 ve 5 nolu bölümlerin bedellerinin tarafından ödenmesine karşın, güven ilişkisine dayalı olarak taşınmazın sicil kaydının davalıların miras bırakanı H..Y..adına oluşturulduğunu ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. İncelenen tapu kaydına göre çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazın davalıların miras bırakanına dava dışı davacının eşi F..tarafından satış yolu ile temlik edildiği; 7 parsel sayılı taşınmazlardaki 4 ve 5 nolu bağımsız bölümlerin ise, bizzat davacı tarafından 25.8.1994 tarihli akitle davalıya kayden satıldığı ve sicil kayıtlarının bu şekilde tesis edildiği anlaşılmaktadır.Yargılama aşamasında, davalılardan P..Y.., 28.7.2005 tarihli oturumda kendi adına asaleten, reşit olmayan çocukları E.., M..ve H..velayeten davayı kabul ettiğini bildirmiş, HUMK.'nun 151/son maddesi hükmü gereğince beyanını da imzası ile onaylamıştır. Ancak, yargılamanın devamı sırasında velayet altında bulunan M...ve H...18 yaşını ikmal etmekle reşit hale gelmişlerdir. Öyleyse, bu davalılar yönünden velayetin son bulacağı davayı, ya bizzat kendilerinin veya yetkili kılacakları vekil aracılığı ile takip etmeleri gerektiği açıktır. Ne varki, mahkemece adı geçen bu kişiler yönünden kendilerine tebligat yapılıp davada taraf durumuna gelmeleri sağlanmamıştır. Öncelikle, adı geçenlere tebligat çıkarılarak davanın görülebilirlik koşulu olan taraf teşkilinin sağlanması zorunludur.Hal böyle olunca, anılan hususların yerine getirilmesi ondan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken usulü dairesinde taraf oluşturulmadan yazılı olduğu üzerine hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalıların, temyiz itirazı yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.3.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.