Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3383 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 13020 - Esas Yıl 2007





Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 19.07.1983 tarih, 15 nolu tapu ile maliki bulunduğu taşınmazı davalıya satış yoluyla temlik ettiğini, satışın gerçek olmadığını ileri sürüp muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, olmadığı takdirde tenkisine karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, taşınmazın değerini artırıcı masraflar yaptığını, yıllardır taşınmazı kullandığını, miras bırakanın davacılara da temlikte bulunduğunu belirtip davanın reddini, olmadığı takdirde yaptığı zaruri ve faydalı masrafların davacılardan tahsilini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla tetkik hakiminin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden; özellikle Kadastro Müdürlü-ğü'nün 29.06.2007 tarihli yazısından dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda kadastro çalışmaları yapılarak 222 ada 1 ve 2 parsel olarak kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır.Bilindiği gibi inşai (yenilik doğurucu) davaların Kadastro Mahkemesinin görevine girmediği tartışmasızdır. Oysa muris muvazaası hukuksal nedeniyle açılan davalar mülkiyet hukuku ile ilgili olup, sonucu itibariyle verilen hükümler yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşırlar.O halde taşınmazın tutanağının düzenlenmesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 25. maddesi gereğince genel mahkemenin görevinin sona ereceği ve Kadastro Mahkemesince 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi hükmü gözetilerek çekişmenin giderileceği açıktır.Hal böyle olunca; 3402 sayılı Yasa'nın 25. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesi görevli olduğundan, aynı Yasa'nın 27. maddesi hükmü gözetilerek davanın Kadastro Mahkemesine devri kararı verilmesi gerekirken, anılan kurallar gözardı edilmek suretiyle yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nm 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.03.2008 tarihînde oybirliğiyle karar verildi.